Candan Başkan: “24 Yıldır İktidardasınız, Krediler Tekirdağ’a Uğramadı”
Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı olağan toplantısı sert tartışmalara sahne oldu. AK Parti Süleymanpaşa Meclis Üyesi Sezayi Çetin, yaz aylarında yaşanan su sorunlarını dile getirirken kimi zaman lafı dolandırarak, kimi zaman da 2009’dan günümüze uzanan bir siyasi kronolojiyle meseleyi gündeme getirdi. Çetin’in “Susuz Yaz filminin ikincisini millete yaşattınız” çıkışına karşı Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer’in verdiği yanıt, rakamlar ve gerçeklerle dolu güçlü bir karış çıkış oldu. Çetin bu karşı çıkış üzerine bir daha sesini çıkaramadı.
Yüceer: “Su Yönetimi Sadece Belediyelerin Sorumluluğunda mı?”
Başkan Candan Yüceer’in yanıtı sert oldu. Yüceer, öncelikle su yönetiminin sadece belediyenin sorumluluğu olmadığını hatırlattı:
“Su yönetimi yalnızca belediyenin eliyle yürütülen bir süreç değil. DSİ’nin, bakanlıkların, İller Bankası’nın da sorumluluğunda. Ancak Tekirdağ, yıllardır kredilerden ve yatırımlardan mahrum bırakıldı. Başka illere baraj yapıldı, başka illere kredi verildi ama Tekirdağ bu imkânları alamadı. Siz 24 yıldır iktidardasınız, bu soruları biraz da kendi bakanlarınıza sormalısınız.”
“Bir Ton Suyun Maliyeti 100 Lirayı Geçti”
Yüceer, su krizinin ekonomik boyutunu rakamlarla gözler önüne serdi:
“Bugün bir ton suyun bize maliyeti 100 lirayı geçmiş durumda. Zamlı haliyle 50 liraların üstündeydi, artık 100 lirayı aştı. TESKİ’nin başka hiçbir geliri yok. Ama milyarlarca liralık altyapı yatırımı yapması gerekiyor. Boruların ömrü doluyor, yeni barajlara ihtiyaç var, eski yatırımlar yenilenmek zorunda. Bu maliyetlerle TESKİ tek başına bırakıldı.”
“Göreve Geldiğimden Beri Su ile Yatıp Su ile Kalkıyorum”
Candan Yüceer, göreve başladığı günden bu yana önceliğinin hep su olduğunu vurguladı:
“Geldiğim günden beri suyla yatıp suyla kalkıyorum. Başka hiçbir gündemim yok. Her gün kredi arıyorum, kaynak arıyorum. Çünkü Tekirdağ yalnız bırakıldı. TESKİ tek başına kaldı, Büyükşehir tek başına kaldı.”
Kumbağ Krizi: 5,5 Kilometrelik Hat, Tankerlerle Su Taşıma
Yazın en çok tartışılan bölgesi olan Kumbağ için Yüceer, yapılan çalışmaları somut rakamlarla anlattı:
“Kumbağ’da yaşanan sorunda, Dereağzı kullanılmadığı için Yazır’dan su aldık. Kendi imkânlarımızla 5,5 kilometrelik yeni hat döşedik. Sulama göletinden tankerlerle su taşıdık. Vatandaşlarımız mağdur olmasın diye adeta zamanla yarıştık. Sihirli değneğimiz yok, yoktan su var edemeyiz. Ama elimizden geleni yaptık.”
“Sorumluluk Hepimizin: DSİ’den İller Bankası’na”
Başkan Yüceer, sorumluluğun yalnızca Büyükşehir’e yüklenemeyeceğini net ifadelerle dile getirdi:
“Bu bir dayanışma işi. Sorumluluk sadece Büyükşehir’in değil. DSİ’nin de, İller Bankası’nın da, tüm siyasi partilerin de sorumluluğu var. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Eğer sadece bir tarafı görüp diğerlerini görmezden gelirsek, kul hakkı yemiş oluruz.”
Yeni Düzenleme: “Kazıyı Biz Yapacağız, Üstünü de Biz Kapayacağız”
Yüceer, ilçe belediyeleriyle yaşanan altyapı anlaşmazlıklarına da değindi:
“Kazı izni alıyoruz, daha kazmayı vurmadan ilçe belediyelerinin istediği bedeli ödüyoruz. Ama üstünü kapatma görevi onlarda. Buna rağmen işler aksıyor, vatandaş mağdur oluyor. Artık bu düzeni değiştireceğiz. Büyükşehir olarak kazıyı da biz yapacağız, üstünü de biz kapatacağız. Çünkü bu tartışmalarla kaybeden hep vatandaş oluyor.”
“İyi Niyetli Eleştiriye Açığım, Ama Bu İş Siyasetin Üstünde”
Başkan Yüceer, eleştirileri olgunlukla karşıladığını ancak su krizinin siyasetin üzerinde bir mesele olduğunu söyledi:
“İyi niyetli, olgun her eleştiriden faydalanıyorum. Çok kıymetli buluyorum. Ama bu iş bir siyaset meselesi değil, hayat meselesi. Su hepimizin ortak sorunu. Bunu ancak el birliğiyle çözebiliriz.”
Çetin’in “Film” Benzetmesi ve Dağınık Çıkışı
Sezayi Çetin, konuşmasında zaman zaman konuyu dağıtarak 2009–2014 yılları arasındaki belediye yönetimine, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadrolarına ve “Tekirdağ’ın kalbi Süleymanpaşa” tanımlarına girerken, asıl derdinin Kumbağ’daki su kesintileri olduğunu dile getirdi. Ancak “bandı geriye saralım” gibi ifadelerle meseleyi adeta bir televizyon programı havasında ele alması dikkat çekti. Çetin, “Yaz boyunca Susuz Yaz filminin ikinci filmini burada millete yaşattınız” diyerek kendince espri yapmaya çalışsa da verdiği örnekteki sanat eseri bir filmden çok önce Necati Cumalı tarafından yazılmış öykü kitabının adıydı. Çetin espri yapmaya çalıştığı bu haliyle genel kültürünü de gözler önüne sermiş oldu.
Netice olarak Sezayi Çetin’in dağınık ve kimi zaman cahilce benzetmelerle süslediği eleştirilerine karşılık, Candan Yüceer’in rakamlara, somut çalışmalara ve merkezi idarenin payına dikkat çeken yanıtı meclis gündemine damgasını vurdu. Yüceer’in sözleri, Tekirdağ’daki su krizinin yalnızca Büyükşehir Belediyesi’nin değil, tüm siyasi aktörlerin ve devlet kurumlarının sorumluluğunda olduğunu bir kez daha hatırlattı.