Dolar 42,5212
Euro 49,5764
Altın 5.775,84
BİST 10.983,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 14°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
14°C
Az Bulutlu
Per 14°C
Cum 17°C
Cts 17°C
Paz 13°C

Candan Yüceer Hakkındaki Yalan Haberleri Kim Yapıyor?

2 Aralık 2025 10:58 | Son Güncellenme: 2 Aralık 2025 12:25
585

Havuz medyasına dün yalan bir haber servis edildi. Haberi servis eden İhlas Haber Ajansı’ydı. Bu habere göre Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, siyasi bir test yapmak amacıyla toplumdaki memnuniyetini bir anketle ölçtürmüştü. Bunu da belediyenin kasasından yaptırmıştı. Ayrıca Sayıştay raporları, belediyeye ait “dehşet verici” 19 usulsüzlük saptamıştı.

İhlas Haber Ajansı tarafından basına servis edilen bu asılsız haber, 1 Aralık 2025 Pazartesi günü boyunca çeşitli yayın organları tarafından dolaşımda tutuldu. Haber neydi? İddiaya göre Candan Yüceer, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin 24 Şubat 2024 tarihinde yaptırdığı bir anketle vatandaşın kendisi hakkındaki memnuniyetini ölçtürmüştü. Evet, bir belediye başkanının kendisinden ne kadar memnun olunduğunu kamunun parasıyla ölçtürmesi elbette etik değildir ve belki de suç bile teşkil edebilir. Ama gerçek öyle miydi? Sıkı tutunun! Gerçekleri ve yalanla geçinenleri en sert şekliyle anlatacağız.

CANDAN YÜCEER O DÖNEMDE BELEDİYE BAŞKANI MIYDI?

Sayıştay raporuna göre bu anketin yapıldığı 24 Şubat 2024 tarihinde Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer değil, Kadir Albayrak’tı. Belediye başkanı olmayan ve daha önce hiç olmamış biri kendisi hakkında nasıl memnuniyet anketi yaptırabilir? Dolayısıyla gelinmemiş bir makamın, verilmemiş bir hizmetin hangi ölçümünü yaptırabilir? Üstelik bulunmadığı bir makamla ilgili…

Zaten haberdeki “Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı …’ı başarılı buluyor musunuz?” şeklindeki noktalı kısımda boş bırakılan ibarenin yerine “Candan Yüceer’ı” koysanız doğru bir imla bile oluşmuyor ama “Kadir Albayrak’ı” dediğinizde kalıba oturuyor. Ayrıca Kadir Albayrak böyle bir anket yaptırdıysa da hiçbir yere aday olmayan biri olarak 24 Şubat 2024 tarihinden sonra ne gibi bir siyasi fayda sağlayabilir? Gerçekten de deli saçması bir durum!

“19 usulsüzlük” denilerek Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer’in fotoğrafıyla verilen haberlerdeki maddelerin tamamı geçmiş dönemle alakalı. Daha da önemlisi, Sayıştay’ın yalnızca belediyelerde değil, yüzlerce kamu kurumu hakkında binlerce denetimi var. Yandaş basında “usulsüzlük” diye sunulan durumlar, diğer kurumlar hakkında yazılan raporlarla mukayese edildiğinde devede kulak bile değil. Ancak mutlaka bu kurumun da hukuken bu karalamalara verilecek çok somut yanıtları vardır.

İHA eliyle servis edilen gerçek dışı durumlar en ücra köşeye kadar yayıldı…

Dahası… Kamuoyuna açıklanan yüzlerce rapor arasından sadece Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne ait olanının çarpıtılarak ve yalan unsurlarla servis edilmesi, bu durumun örtülü bir el tarafından yönetildiğini de açıkça ortaya koyuyor. Kim bu el? Elbette “çamur at, izi kalsın” mantığıyla çalışan havuz medyası ve masum insanları hedef gösteren ağa babaları.

KİM BU İFTİRACI TİPLER?

Olayın çıkış noktasının İhlas Haber Ajansı’yla başlatıldığı, iktidarın amiral gemisi Sabah gazetesiyle devam ettiği anlaşılıyor. Sabah gazetesindeki karalama kampanyasına Tuna Şerbetçi diye bir imza atılmış. Bu ismi araştırdığınızda Facebook ve Instagram hesaplarının gizlenmiş olduğunu görüyorsunuz. X’teki aramada ise kendisinin 2025 yazında Muratlı Hizmet gazetesinde program yapacağı müjdelenmiş. Verilen fotoğrafta masanın üzerinde İHA bayrakları yer alıyor.

Aynı yerel gazete, bu kişinin önümüzdeki aylarda Sabah gazetesine transfer olacağını da müjdeleyerek vermiş. Belli ki yakın bir çalışma ilişkisine sahipler.

DALGA DALGA YAYILAN YALAN VE İFTİRALAR…

Kendin pişir, kendin ye! Hal böyleyken İHA tarafından yapılan bu yalan haber dalga dalga yayılıyor. İktidarın borazanı A Haber gibi yapılar elbette bu yalana havada kaparak atlıyor ve çoğaltıyor. Ama işin ilginç kısmı, iktidarın temsilciliğini üstlenmiş yerel çaptaki şahıslar oluyor.

Bir örnek vermek gerekirse… Facebook’ta yayın yapan “Hür Ses” isimli bir sayfa dikkat çekiyor. Bu yalan haberleri toparlayıp Tekirdağ halkının üzerine her gün usanmadan boca ediyorlar. Eren Sacak isimli birisi imtiyaz sahibi olarak görünüyor. Bu şahıs, diğeri gibi profilini gizleme gereği duymamış. AK Parti Tekirdağ Marmaraereğlisi İlçe Gençlik Kolları mensubu. Memleketi Karaman. Doğum yılı 2002. İşte bu vatandaşın kendi sosyal medya hesabındaki profili…

İŞ GİDEREK SAÇMA SAPAN BİR HAL ALDI

Bütün bu yalan haber bombardımanının ardından, olayın ne olduğunu araştırma gereği bile duymayan kimi siyasiler saçma sapan paylaşımlar yapmaya başladılar. Örneğin Yeniden Refah Partisi Tekirdağ Süleymanpaşa İlçe Başkanı Kenan Özdemir isimli vatandaş, Sabah gazetesinin Candan Yüceer’in fotoğrafının yer aldığı manşet görselini sosyal medya hesabından paylaşarak “AKP yolu gözüküyor” ifadelerini rahatlıkla kullanabildi. Kenan Bey, yukarıda yer alan gerçekleri okuyunca bir özür mesajı paylaşacak siyasi nezakete sahip midir mesela?

Her şeyi geçin, Kenan Bey gerçekten “haber veren” gazetelerle ne kadar alakalı bir kişilik, onu da kamuoyunun takdirine bırakalım…

İNSANLAR İŞTE BU YÖNTEMLE İNFAZ EDİLİYOR

Bunun adı kalemşörlük bile değil, düpedüz tetikçiliktir. İşte günümüzde insanlar bu şekilde infaz ediliyor. Masum insanlar böylesi uyduruk delillerle içeri atılıyor. Bu rezaleti, ülkemizin yakın tarihindeki FETÖ kumpaslarından hatırlıyoruz. Ergenekon, Balyoz vb. kumpaslarla insanlar zindanlara atılmıştı. O dönemin tetikçi gazetecisi Mehmet Baransu şimdi nerede? Zekeriya Öz ile kartopu oynayarak kendisinden röportaj alan Nazlı Ilıcak için “demokrasi kahramanı” diyenler bu yazıyı okuyorlar mı?

GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMAK GİBİ KÖTÜ BİR HUYU VARDIR

Heyhat! Çok ucuzca kurgulanmış bu yalan haberin üstünden 24 saat bile geçmeden, yukarıdaki gibi ifşa edilmesi ne kadar acı değil mi? FETÖ kumpaslarında insanların üstüne atılan rezil iftiraların çürütülmesi, nereden baksanız bir hafta, bir ay, hatta bazı durumlarda bir yılı buluyordu.

Görünen o ki, kötülük saçma konusunda iktidarın transfer ettiği isimler hiçbir yetkinlikte değiller ve zücaciye dükkânına girmiş fil gibi hareket ediyorlar. Zaten o yüzden de toplum tarafından ciddiye alınmıyorlar. Facebook gazeteciliği yapan bu tiplerin iletileri üç-beş şuursuz beğeniyle sınırlı kalıyor.

TEKİRDAĞ’DA GAZETECİ VAR MI?

Akıl sağlığını yitirmemiş “ulusal çapta” bir gazeteci, onca insan haksız yere Silivri Zindanı’nda çile çekerken bu gibi tilkiliklerle elbette uğraşmaz. Ancak yerel basının bu tilkileri ve bu saçma sapan yalanları halka anlatması gerekmiyor mu? Bütün gerçekleri, yani yukarıda anlatılanları Tekirdağlı gazeteciler bilmiyorlar mı? Aynı kişiler, zekâ seviyesi çok daha düşük kurgularla daha önce de pek çok yalan habere imza attı. Tekirdağ’dan bir tane gazeteci de çıkıp neden bu ucuz yalanları ortaya çıkarma ihtiyacı hissetmedi?

Ne etti bu Candan Yüceer size, yerel basına bir gün olsun sırt mı çevirdi? Bu CHP size ne yaptı; erimeniz, bitmeniz için her türlü ekonomik baskı ortamının içine mi attı sizi?

SIRA SİZE GELDİĞİNDE, İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLABİLİR!

Bu noktada insanın aklına, Nazi Almanyası’nda “Önce başkalarını aldılar, sustum; en son beni almaya geldiklerinde ise konuşacak kimse kalmamıştı” diyerek geç kalmış pişmanlığını anlatan Papaz Martin Niemöller geliyor. Niemöller’in yıllar sonra itiraf ettiği o söz, aslında bugün yaşadığımız tabloyu da özetliyor: Yalanlara, iftiralara, haksızlıklara “bana değmiyor” diye sessiz kalan herkes, günün sonunda sıra kendisine geldiğinde çok geç kalmış oluyor.

Bu yüzden mesele yalnızca bir belediye başkanına atılan iftira değil; hep birlikte, daha iş işten geçmeden, gerçeğin yanında durup durmayacağımızın sınavıdır.

TRAKYA POLİTİK, İŞTE BU YÜZDEN VAR

Trakya Politik’in bu meselede durduğu yer bellidir. Uğur Mumcu’ların, Metin Göktepe’lerin, Hrant Dink’lerin, Abdi İpekçi’lerin, Sabahattin Ali’lerin miras bıraktığı o inatçı hakikat arayışının tarafındayız. Kalemi ihaleye, manşeti saraya, haberi patronun cebine kiraya vermeyen gazetecilik geleneğinin içinden konuşuyoruz.

Bizim için gazetecilik, iktidarın borazanlığını yapmak değil; halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunmaktır. Bugün Tekirdağ’da yürütülen bu organize karalama kampanyasına karşı da tam bu yüzden susmuyoruz. Çünkü biliyoruz ki suskunluk, yalana verilmiş en ucuz onaydır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber

Trakya Politik

Trakya Gazetesi