CHP’nin önümüzdeki dönemde yapacağı kongreler, partinin kaderini ve Türkiye siyasetinin geleceğini belirleyecek. Ancak bu kongrelerin klasik delege hesaplarının ötesine geçmesi, geniş halk kesimlerini içine alan bir demokrasi hamlesine dönüşmesi gerektiği vurgulanıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaklaşan kongre süreci, sadece yönetimlerin belirlenmesi için yapılan rutin toplantılar değil; iktidar yolunda atılacak en kritik adımlar olarak görülüyor. Parti içinde ve dışında dillendirilen beklenti, kongrelerin birer “iktidar provası” haline gelmesi yönünde.

Dar Kadro Siyasetinden Çıkış

Uzun yıllardır kongreler, çoğunlukla il ve ilçe yönetimlerini belirlemekle sınırlı kalıyor. Ancak partinin yereldeki ve geneldeki başarısı için bu anlayışın köklü biçimde değişmesi gerektiği ifade ediliyor. CHP’nin kongreleri, halkın söz sahibi olduğu, gençlerin ve kadınların güçlü biçimde yer aldığı, sendikaların ve meslek örgütlerinin katkı sunduğu bir platforma dönüşmeli.

Yeni Örgütlenme Alanları

Siyaset uzmanları, kongrelerin aynı zamanda yeni örgütlenme biçimleri yaratması gerektiğini dile getiriyor. Mahalle meclisleri, gençlik atölyeleri, kadın dayanışma ağları, kooperatifler ve çevre hareketleri, kongre sürecine entegre edilebilecek yeni alanlar arasında. Bu yapılar, yalnızca seçim dönemlerinde değil, sürekli olarak halkın siyasete katılımını sağlayacak mecralar olacak.

Adalet, Belediyeler ve İktidar Zinciri

Genel Merkez’den gelen kulis bilgisine göre “Adalet, Belediyeler, Kongreler ve İktidar” zincirine dikkat çekiliyor. Buna göre adalet talebi, halkı en geniş biçimde birleştiren unsur. Belediyeler ise bu talebin ete kemiğe bürüneceği, toplumsal örgütlenmenin merkezleri olarak görülüyor.

Sol İttifakın Kaçınılmazlığı

CHP’nin iktidara yürüyüşünde diğer sol partilerle yan yana gelmesi de kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. “Türkiye sola muhtaç, sol iktidara gidecek” vurgusu, parti tabanında ve muhalif çevrelerde sıkça dile getiriliyor. Bu nedenle CHP’nin hegemonik bir merkez anlayışını aşarak, farklı sol damarları buluşturan kapsayıcı bir çizgi geliştirmesi gerektiği ifade ediliyor.

Özgür Özel’in Liderliği

Genel Başkan Özgür Özel’in sahici muhalefet çizgisi, tabanda bir heyecan yaratmış durumda. Ancak bu heyecanın kalıcı olabilmesi, kongrelerin tabandan tavana bir dönüşümün başlangıcı olmasına bağlı. Özel’in liderliğinde atılacak adımların, sadece parti kadrolarını değil, tüm toplumsal muhalefeti harekete geçirecek bir stratejiye bağlanması bekleniyor.

Sonuç: Kongreler İktidarın Eşiği

CHP’nin önünde iki seçenek var: Kongreleri klasik delege hesaplarına sıkıştırmak ya da onları Türkiye’nin demokrasi ve iktidar mücadelesinin motor gücü haline getirmek. Eğer kongreler geniş katılımlı, adalet ve özgürlük taleplerini merkeze alan, solun tüm bileşenlerini kapsayan bir anlayışla yürütülürse, CHP’nin iktidar umudu gerçek bir karşılık bulabilir.