Ergene Zehir Akıyor, AKP Çeyrek Asırdır Bakıyor
Türkiye’nin en kirli nehri hangisi?
Cevap açık: Ergene.
Ve bu nehir Trakya’nın göbeğinden, Tekirdağ’ın kalbinden geçiyor.
Üzerine onlarca plan yapıldı, yüzlerce vaat verildi. Ama hâlâ o suya bakınca görünen tek şey: zehir.
DSÖ Limitinin 20–40 Katı Üzerinde Kimyasallar
Trakya Üniversitesi ve TÜBİTAK tarafından yapılan bilimsel ölçümler, Ergene Nehri’nde korkunç bir tabloyu ortaya koydu. Nehir suyunda:
- Arsenik: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) limiti 0,01 mg/L – Ergene’de 0,39 mg/L
- Kadmiyum: Limit 0,003 mg/L – Ergene ortalaması 0,07 mg/L
- Kurşun: Limit 0,01 mg/L – Ergene ortalaması 0,42 mg/L
Bu değerler tarımsal sulamada bile kullanılamayacak seviyede. Oysa bu nehir tarım arazilerinden geçiyor. Bu suya temas eden toprağın da, yer altı suyunun da, insan sağlığının da tehdit altında olduğu açık.
13 Yıl Önce Açıklanan Planlar Nerede?
AKP iktidarı, 2011 yılında “Ergene Havzası Koruma Eylem Planı” açıklamış, dönemin başbakanı kamuoyuna şu sözü vermişti:
Tüm OSB’ler ileri biyolojik arıtma tesislerine bağlanacak. Ergene’ye tek damla atık bırakılmayacak.
2024 itibarıyla:
- Planlanan 13 ileri biyolojik arıtma tesisinden sadece 5’i tamamlandı.
- Çalışan tesisler %50 kapasitenin altında.
- Denetim yetersiz, cezai yaptırımlar uygulanmıyor.
- “Derin deniz deşarjı” adı altında, Ergene’nin pisliği Marmara Denizi’ne taşındı.
Yani kirlilik temizlenmedi, yer değiştirdi.
Ve bu durum, Marmara’yı da öldürüyor.
Müsilaj Krizinin Kalbi: Tekirdağ Kıyıları
2021’de tüm Türkiye’yi sarsan müsilaj (deniz salyası) krizinin merkezlerinden biri Tekirdağ’dı. Süleymanpaşa, Marmaraereğlisi ve Şarköy açıkları, ölü balıklarla doldu. Oksijen seviyesi kritik sınırın altına indi.
Müsilaj yalnızca bir doğa olayı değildi.
Ergene’nin arıtılmayan zehri, Marmara’ya akıtıldı.
Ve Marmara Denizi buna daha fazla dayanamadı.
Sanayiye Tolerans, Vatandaşa Sessizlik
Bugün Ergene’yi kirleten atıkların %70’inden fazlası Tekirdağ’daki sanayi tesislerinden geliyor.
Ama bu tesislerin çoğu ya hiç denetlenmiyor, ya da cezadan muaf tutuluyor.
Özellikle tekstil, kimya, gıda ve boya sanayileri, ağır metaller ve toksik atıklarla nehri zehirliyor.
AKP iktidarı ise bu kuruluşlara göz yummaya devam ediyor.
Yerel yönetimler ısrarla önlem çağrısı yaparken, merkezi hükümet sanayiciyi kollayan bir tutum takınıyor.
Çevre Felaketi = Sağlık Felaketi
Kirlilik yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda sağlık krizine dönüşüyor.
Son 10 yılda Tekirdağ’da:
- Kolon kanseri, cilt kanseri ve karaciğer hastalıklarında bölgesel artış kaydedildi.
- İçme suyuna yakın yer altı kaynaklarında arsenik tespit edildi.
- Çocuklarda solunum yolu hastalıkları yoğunlaştı.
Ama Sağlık Bakanlığı bu konuda hiçbir geniş çaplı tarama yapmadı.
Çevre Bakanlığı ise hâlâ kâğıt üzerindeki planları tekrar etmeye devam ediyor.
Bu Nehir Temizlenmeden Tekirdağ Nefes Alamaz
Ergene, Tekirdağ’ın vicdanıdır.
Ve o vicdan yıllardır kirletiliyor.
AKP’nin “sıfır atık” söyleminin gerisinde, Trakya’nın ortasından geçen bir zehir nehri akıyor.
Bu tablo sürdürülemez. Bu ihmal görmezden gelinemez.
Sıradaki Dosya:
“Fabrikalar Büyüyor, İşçi Eziliyor: Tekirdağ’da Emek Krizi”
Bir sonraki haberde sanayi işçilerinin güvencesizliği ve ücret eşitsizliği mercek altına alınacak.