Esenyurt’tan Pink Floyd’a: BİR DUVARIN İKİ TARAFI
İstanbul Esenyurt’ta bir ortaokulun öğrencileri, öğretmenlerinin öncülüğünde koro halinde “Ramazan geldi Ramazan” ilahisini seslendirdi. O anlara kayıtsız kalamayan İstanbul Valisi Davut Gül, videoyu sosyal medya hesabından paylaşıp “Bizim çocuklar” notunu düştü.
İşte o paylaşım: https://x.com/gul_davut/status/1896191106435481857
Ancak bu görüntüler, yıllar öncesinin distopik bir uyarısını hatırlatıyor. Pink Floyd’un The Wall albümünün en ikonik şarkılarından biri olan Another Brick in the Wall, Part II’nin klibinde, izbe duvarlarla çevrili bir okulda çocukların bireysellikten koparılıp sistemin çarkları arasında kaybolduğu bir eğitim modeli resmediliyordu. Albümün yayınlandığı 1979 yılından bu yana tam 46 yıl geçti. Geçen bu süre zarfında dünya birçok açıdan gelişim gösterirken, Türkiye’de eğitimin giderek dogmatikleşmesi ve bireyselliğin törpülenmesi, büyük bir geri gidişin sinyallerini veriyor. Tevhidi tedrisat kanunlarına aykırı biçimde okul bahçelerinde okutulan dini marşlar, Türkiye’de eğitim sisteminin ne hale geldiğinin en somut göstergesi olarak dikkatleri çekiyor.
DUVARIN ARDINDAKİ İSYAN: ANOTHER BRICK IN THE WALL KLİBİNİN SIRLARI
Pink Floyd’un efsanevi albümü The Wall’un en çarpıcı parçalarından biri olan Another Brick in the Wall, Part II, sadece müzik tarihine değil, toplumsal hafızaya da kazınmış protest şarkılardan biridir. Şarkının klibi, sistem eleştirisini en çarpıcı şekilde yansıtan görsellerle doludur. Peki, bu ikonik klip hakkında bilinmeyen detaylar neler? Şarkının sözleri, klibin anlatımıyla nasıl bütünleşiyor? Dayatmacı eğitim sistemlerine karşı nasıl bir tavır alındı ve bu tavır günümüze nasıl yansıdı? Gelin, bu kült eseri birlikte inceleyelim.
FABRİKADAN ÇIKAN ÖĞRENCİLERİN HİKÂYESİ
Klipte, koyu renkli üniformalar giymiş, yüzleri maskelerle gizlenmiş öğrenciler, bir fabrikada monoton bir şekilde hareket ederler. Eğitim sisteminin bireyselliği yok eden, herkesi aynı kalıba sokan, sorgulamadan kabullenmeye zorlayan yapısını eleştiren bu sahneler, izleyiciyi derinden etkiler. Çocuklar, adeta bir üretim bandında ilerleyerek mekanikleşmiş bir toplumun üyeleri hâline gelirler.
Filmde yer alan öğretmen figürü de bir karikatür gibidir: Kendi bastırılmış hayatının hıncını öğrencilerden çıkaran, duygusuz ve otoriter bir karakter. Şarkının sözlerindeki “We don’t need no education / We don’t need no thought control” (Eğitime ihtiyacımız yok / Zihin kontrolüne ihtiyacımız yok) ifadeleriyle doğrudan örtüşen bu sahneler, 20. yüzyılın katı eğitim sistemlerine bir başkaldırı niteliğindedir.
GERÇEK OLAYLARDAN ESİNLENEN BİR PROTESTO
Roger Waters, şarkının sözlerini yazarken kendi çocukluk deneyimlerinden ilham aldı. 1950’lerin İngiltere’sinde katı disiplin anlayışıyla yönetilen okullarda okuyan Waters, baskıcı öğretmenlerin çocukları birey olarak değil, sıradan birer taş gibi gördüğünü düşünüyordu. Şarkının adı olan Another Brick in the Wall (Duvardaki bir tuğla daha), bireyin sistemin içinde yalnızca küçük bir parça hâline geldiği hissini simgeliyor.
Waters ve Pink Floyd’un bu şarkıyı yaparken hedef aldığı şey sadece eğitim sistemi değildi. 1970’lerin sonundaki toplumsal baskı, otoriter yönetimler ve bireyin özgürleşme çabası, şarkının ruhuna işlenmişti. Nitekim, şarkı 1980’lerde Güney Afrika’daki Apartheid rejimi altında eğitim gören öğrenciler için bir marş hâline gelmiş ve yasaklanmıştı.
MÜZİĞİN GÜCÜYLE DUVARLARI YIKMAK
Pink Floyd, sadece müzik yapan bir grup değil, aynı zamanda görsel anlatıyı ustaca kullanan bir sanat kolektifiydi. Another Brick in the Wall’un klibi, The Wall filmi için çekilmiş sahnelerden oluşsa da, bağımsız bir sanat eseri gibi algılanacak kadar güçlü bir etki yarattı. Klibin en vurucu anlarından biri, öğrencilerin isyan ederek öğretmenlerini devirmesi ve sonunda özgürleşmeleridir. Bu sahne, ezilen bireyin kolektif bir bilinçle ayaklanmasını ve sonunda zincirlerini kırmasını simgeler.
Şarkının, dans ritmine yakın temposu ve çocuk korosu kullanımı, ironik bir şekilde dinleyiciyi hem eğlendiren hem de düşündüren bir atmosfere sokar. Bu yönüyle, ağır bir eleştiri sunarken bile hit olmayı başaran nadir parçalardan biridir. Parçanın listelerde bir numara olması ve dünya çapında yankı uyandırması da bu etkileyici yapının bir kanıtıdır.
BUGÜNE UZANAN MESAJLAR
Günümüzde eğitim sistemleri hâlâ tartışma konusu. Endüstriyel bir model mi, yoksa bireyin yaratıcılığını ve özgürlüğünü teşvik eden bir sistem mi? Another Brick in the Wall’un mesajları, bu soruları tekrar tekrar gündeme getirmeye devam ediyor. Eğitim, bireyleri standart bir kalıba sokmak yerine onların potansiyellerini ortaya çıkarmalı mı? Yoksa, bugünün modern okulları hâlâ o duvarları mı örüyor?
Erdal Atabek’in Gençlik Duvarları Yıkıyor kitabı, 1980’lerin gençlerinin toplumsal baskılara karşı verdiği mücadeleyi anlatıyordu. O dönemin gençleri, özgürlüğü savunuyor, ezberci eğitime karşı çıkıyor, birey olma hakkını savunuyordu. Oysa bugün, duvarlar yıkılmıyor, aksine daha da yükseltiliyor. Eğitimin özgürleşmesi gereken bir çağda, öğrencilerin yeniden dogmatik ve otoriter bir sisteme teslim edilmesi, tarihsel bir gerileme değil de nedir?
Pink Floyd’un Another Brick in the Wall şarkısı, özgürlüğün sesiydi. Bugün o sesin bastırılmasına izin mi vereceğiz, yoksa Erdal Atabek’in anlattığı gibi duvarları bir kez daha yıkmak için mi mücadele edeceğiz? Karar, izbe duvarlarla çevrili bir ortaokul bahçesinden, lise yıllarını şekillendirmek için çıkmayı başarabilen gençlerin olacaktır! Karar da, gelecek de gençliğin elindedir.