“LAĞIM MEDYASI” BİLDİĞİNİZ GİBİ…
Trakya Politik – Özel Haber
Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde lağım sularının denize aktığı yönündeki haberlerle kamuoyunu ayağa kaldıran iktidar yanlısı medya, bu kez gerçekleri tersyüz etmekle kalmadı; kendi hükümetlerinin sorumluluğundaki kurumu da zan altında bıraktı.
Olayın tüm yönleriyle incelenmesi, yandaş basında çıkan haberlerde yer alan iddiaların asılsız olduğunu ve asıl sorumluluğun üzeri örtülen merkezi yönetime ait bir denetim boşluğuna ait olduğunu ortaya koydu.
Bir tuvaletin neden olduğu yerel bir çevre sorunu, yandaş medyanın elinde yeni bir dezenformasyon silahına dönüştürülmeye çalışılırsa ne olur? Yanıtı çok basit: Elbette fiyasko olur. Bütün bu olaylar zincirine bakınca “Fahrettin Altun fiyaskoyla sonuçlanan bu gibi başarısız algı operasyonlarından dolayı mı görevden alındı?” sorusu akıllara geliyor.
Olayın Geçtiği Tuvaletin Ne TESKİ, Ne Büyükşehir Belediyesi ile İlgisi Var
22 Temmuz 2025 tarihinde bazı gazetelerde “CHP’li Tekirdağ Belediyesi denize lağım akıttı” başlığıyla verilen haberlerde, Şarköy’de bulunan bir tuvaletten denize atık su aktığı öne sürüldü. Ancak söz konusu tuvalet ne Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne ait ne de TESKİ’ye bağlı. Hatta TESKİ (Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İşleri Genel Müdürlüğü) sistemine resmî olarak aboneliği dahi olmayan derme çatma bir tuvaletten bahsediliyor. Aksine, TESKİ’nin herhangi bir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, olay yerine giderek vidanjörle temizlik yapması ise halk sağlığını önceleyen bir kamu hizmeti refleksi olarak takdir topladı.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne ait, Mavi Bayraklı plajda bulunan ücretsiz tuvalet yukarıda görülüyor. Altta ise habere konu olan tuvalet yer alıyor.
Fotoğraftan anlaşıldığına göre bu merdiven altı tuvaleti işleten vatandaş bile “işletmeden” umudunu öyle kesmiş ki, kapısına “10 TL ücreti masaya bırakın” yazarak olay yerinde bile durmadığını tescillemiş.
Habere konu olan “merdivenaltı tuvalet” ve işletmecisi.
Mavi Bayraklı Plaj 350 Metre Uzakta, Tuvalet Tertemiz
Yandaş basının kamuoyuna servis ettiği haber görselleri, olayla ilgisi olmayan bölgelere ait. Uydu görüntüleriyle sabit: Habere konu olan özel işletme, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğundaki Mavi Bayraklı Halk Plajı’ndan tam 350 metre uzaklıkta yer alıyor. Plajdaki ücretsiz, temiz ve sorunsuz tuvalet ise hâlen aktif şekilde hizmet veriyor. Üstelik özel gereksinimli bireylere de hizmet verecek şekilde bir tuvaletten bahsediyoruz.
Uydu görüntüsüyle iki yer arasındaki mesafe yukarıda görüldüğü gibi.
Hatta bahsi geçen haberlerde Şarköy ve konu ile alakası olmayan, çok eski tarihte başka bir şikâyete konu olan Tekirdağ’ın merkez ilçesi Süleymanpaşa’dan fotoğraflar yer alıyor.
Haberde yer alan fotoğraflardan bazılarının Şarköy’e değil, Süleymanpaşa ilçesine ait olduğu şehri tanıyan herkes tarafından anlaşılabilir.
Bu durum, haberde kullanılan fotoğrafların da olayı manipüle etmeye yönelik olduğunu gösteriyor. Ortada ciddi bir çevre sorunu var; evet. Ancak sorun, haberde lanse edildiği gibi Büyükşehir Belediyesi’nin değil, doğrudan ilgili bakanlığın denetimsizliğinden kaynaklanıyor.
Denetim Yetkisi Hükümete Bağlı Kurumda
Peki, denize doğrudan lağım akıtan bu yapıyı kim denetlemeliydi? Bu sorunun yanıtı da çok net: 2872 sayılı Çevre Kanunu ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği uyarınca çevreye zarar veren bu tür atık sızmaları, doğrudan Tekirdağ İl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından denetlenmek ve gerektiğinde cezai işleme tabi tutulmak zorundadır.
Kısacası, olayın hukuki ve idari sorumluluğu Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nde veya TESKİ’de değil, merkezi hükümete bağlı bu müdürlükte bulunuyor.
Yandaş Medya O Kadar Beceriksiz ki…
Gel gelelim yandaş medya, okuru yönlendirmeye çalışırken farkında olmadan merkezi hükümetin kurumunu da hedef haline getirdi. Akıl alır gibi değil: Denetim yetkisi merkezi hükümetin müdürlüğünde olan bir olayda, yalan yanlış bilgilerle CHP’li belediyeyi suçladılar ama bu senaryoyu yazarken gerçek denetleyici kurumu da topun ağzına koydular.
Yani kendi manipülatif haberleriyle CHP’li belediyeleri zor duruma düşürmeyi planlarken, bizzat Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı zor duruma düşürdüler. Bu kadarını da ancak “lağım medyası” başarırdı!
Bu arada haberde “Tekirdağ Belediyesi” ifadesini kullanan kişinin, Tekirdağ’ın büyükşehir belediyesi olduğundan haberi bile yok. Bu kadar cüretkarlık, ancak bu kadar cehaletle olabilir.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanında olan yer ve görünümü gerçekte burası.
Mavi Bayrak Başarısına Gölge Düşürme Çabası
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, çevre ve halk sağlığı konusundaki hizmetleriyle yalnızca bölgesel değil, ulusal ölçekte de örnek gösterilen bir yerel yönetim. Nitekim 2024 ve 2025 yıllarında “Marmara Denizi kıyılarında en fazla Mavi Bayraklı plaja sahip il” unvanını elde etti. Bu başarı, sadece temiz plajlarla değil, atık su yönetimi, çevre bilinci ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda yürütülen bütüncül çalışmalarla mümkün oldu.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi 2024 yılında Marmara Denizi kıyılarında 8 olan Mavi Bayrak sayısını 2025 yılında 10’a çıkarmayı başardı.
Tam da bu çevreci başarıların takdir edilmesi gereken bir dönemde, gerçekle ilgisi olmayan iddialarla gündeme getirilen “lağım” haberleri, bu çabanın üstünü örtmeye ve Tekirdağ’ın itibarını gölgelemeye yönelik olarak değerlendiriliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin denetiminde olmayan bir özel işletmeye ait sorunun, manipülatif biçimde belediyeye mal edilmesi, çevre yatırımlarına gölge düşürme niyetinin açık göstergesi.
Ancak kamuoyu, gerçekleri gördükçe bu tür algı oyunlarına itibar etmediğini her geçen gün daha net ortaya koyuyor. Tekirdağ, çevreci politikalarıyla Marmara’nın yüz akı olmaya devam ediyor.
Gerçek Ortaya Çıktı, Manipülasyon Boşa Düştü
Sonuç olarak madde madde anlatacak olursak:
- Tuvalet Büyükşehir Belediyesi’ne ait değil.
- Abonelik söz konusu olmadığı için TESKİ sistemine bağlı değil.
- Olayın ve olay yerinin Mavi Bayraklı plajla ilgisi yok.
- Haber görselleri yanıltıcı, yanlış ve bambaşka yerlerden.
- Denetim hükümete bağlı bir kurumun sorumluluğunda.
Ama tüm bu gerçekler, bazı medya organlarının “algı üretme” iştahını bastırmaya yetmemiş görünüyor. Acaba öyle mi dersiniz?
Şarköy’deki çevre sorununu siyasi fırsata çevirmeye çalışanlar bir kez daha sınıfta kaldı. Gerçeklerin zamansızca ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Bu kez de öyle oldu.
Muhabir Değil, Manşet Tüccarı
Anlaşılan o ki bazı yandaş medya muhabirleri, harita okumayı Google’dan bile öğrenememiş, gazeteciliği ise sadece sansasyonel başlık atmaktan ibaret sanıyor. Olay yeriyle ilgisi olmayan fotoğraflar, kurumlarla hiçbir bağı olmayan yerler ve yapılar ve tabii ki her zamanki gibi hedef CHP’li belediyeler…
Mavi Bayraklı plaj belli. Vidanjörle temizlenen yer belli, kanalizasyona bağlı olmayan “işletme” belli, görevli ve yetkili bakanlık ve müdürlükler belli… Ama yandaş medya “bir şey bulamasak da bir şey yazarız” anlayışıyla ellerine kalemi değil, pompayı alsalarmış daha isabetli olurmuş!
Velhasıl, gazetecilik zor zanaat. Herkesin harcı değil. Gerçekler yukarıda kanıtlarıyla ortaya serildiği gibi. Böyle bir yalan haber bombardımanıyla gerçek gazetecilerin veya CHP’li belediyelerin mücadele etmesi mümkün mü bilinmez ama zora soktukları merkezi hükümet “KURUM”larını daha çok defa zora sokacaklarından hiç kimsenin kuşkusu yok.
Trakya Politik | Özel Haber