Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 19°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
19°C
Az Bulutlu

Mahalle deyip geçme

Mahalle deyip geçme
29 Mart 2024 10:59 | Son Güncellenme: 29 Mart 2024 11:05
450

Yazımızın başlığı Doğan Subaşı’nın ülkedeki çürüme tablosunu tersine çevirmeyi amaçlayan ve “Siyaset mahallede başlar” ezberinin kökenlerine indiği, “sıradan ve sahici” insanların hayatının dünyayı nasıl değiştirebileceğini anlatan kitabından alıntı. Hayatın her gün yeniden şekillendiği, devinim kazandığı ve aslında bizde sanki “Her yeni gün aynı” havası uyandıran o romantik ve vefalı alan: Mahalle!

*

Yerel seçimlerde her geçen gün önemini giderek idrak ettiğimiz mahalle ve dolayısıyla muhtarlık yönetimi 2024’ün de parlayan yıldızlarından oldu. Önümüzdeki yerel seçimlerde çok daha etkili bir role ve kıyasıya yarışlara sahne olacak muhtarlıklar için geleceğe işaret fişeği çakmayı amaçlayan bu yazıda kırsaldan ve metropolden iki mahalleyi anlatacağız. Seçime iki gün kala anlatılan bu iki hikâye seçime ne kadar ışık tutar bilinmez ama geleceği aydınlatabilmesi en büyük arzumuz.

Kadıköy’de bir mahalle güzellemesi: Caferağa

İlk öykümüz İstanbul’un boğaz kıyısı olan Anadolu yakasında, Kadıköy’ün deniz kokan sokaklarında başlıyor. Kadıköy Caferağa Mahallesi’nin hem sakini hem de sahibi olan Şennaz Uzun on yıllardır özgürlükle ve dayanışmayla dolup taşmış sokaklarına sahip çıkmaya karar vermiş. Uzun’un muhtar azası olarak seçmenlerine sunduğu listedeki tüm isimler kadınlardan oluşuyor. Kendi mesleklerinde oldukça yetkin olan bu kadınlar topluluğu mahalle yönetimi için yine kadınların baskın olduğu bir yıldızlar geçidini de broşürlerine “Danışma Meclisi” olarak eklemiş.

Uzun’un kadrosu Şampiyonlar Ligi gibi…

Caferağa Mahallesi’ndeki komşularına “Eski Türkiye”nin insancıl hallerini yeniden hatırlatan broşürde daha huzurlu, dayanışma kültürünü sahiplenen, saygıyı başa koyan, sevgiyi yücelten bir alternatif sunan bu girişim, “Keşke İstanbul’un her mahallesinde böyle alternatifler olsaydı” dedirtiyor insana… Ancak kuşkusuz ki böyle bir girişim gökten zembille inmedi. Buram buram insanlık, eşitlik ve kardeşlik kokan “Caferağa Ayrıcalığı” on yıllar içinden, imbikten süzülüp gelen nice dostluk ve yoldaşlık ilişkilerinin ürünüdür. Bir anda oluşturulması hiç kolay değildir. Bu yönüyle bakıldığında Caferağa Mahallesi sakinlerinin Pazar günü sandığa giderken Türkiye için çok kritik olan İBB seçimleri kadar muhtarlık oyunu önemsemelerini öneriyoruz. Kendi değerlerinin farkında olmak ve yaşadığın yerin değerine sahip çıkmaktan daha önemli ne olabilir ki?

Metropolün yanı başında bir köy

İkinci öykümüz İstanbul’un en batısından geliyor. İstanbul’un en kuzeyinde yer alan yolu takip ettiğinizde İstanbul tabelasının üzerine bir çarpı çekilir çekilmez Tekirdağ il sınırları içerisinde sizi bir mahalle karşılar: Safaalan! Siz buraya köy de diyebilirsiniz –ki zaten öyledir. Tekirdağ’ın büyükşehir yasasına girdiği 2014’ten beri mahalle olarak adlandırılmaya zorlansa da burası bir köy! Köyün muhtarı Mehmet Özmen de bu gerçeği sürekli dile getiriyor. Dile getirmekle yetinmiyor köy statüsüyle kaybettikleri birçok hakkı da çatır çatır almak için girişimlerde bulunuyor. Gerek Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile kurduğu iyi ilişkiler neticesinde, gerekse kişisel becerileriyle bu kazanımların bir kısmını da geri almayı başarmış.

Kurumsal kimliği olan bir muhtarlık!

Köyün girişinde “Safaalan’da yaşamak güzeldir” yazan bir tak karşılıyor sizleri… Muhtarlık deyip geçmeyin, Mehmet Özmen Safaalan Muhtarlığı için yeşilin ve mavinin, yani cennetten bir köşe olan Safaalan’ın doğal güzelliklerini simgeleyen şık bir logo yaptırmış. Mehmet Muhtar, Ankara’da da diplomasi yapmaktan geri durmazken, yakasında Safaalan logosunun rozetiyle çalıyor her kapıyı! Hayır hayır, kelime oyunu yapmıyoruz. Muhtarlığın logosu şık bir metal rozet olarak Mehmet Özmen’in ve azalarının yakasında duruyor.

Özmen, Safaalan’ın değerine değer kattı

Kuzey Ormanları’nın (Istranca Ormanları) bağrında yer alan Safaalan’a bir tesis, bir hizmet daha kazandırmak için tüm kurumlarla işbirliği için kapıları aşındıran Özmen, kendi köyünde de boş durmuyor. Gastronomiden tutun da çok çeşitli yerel ürünlere kadar köye uğrayan misafirleri yine kurumsallaştırmaya çalışarak birbirinden harika ürünlerle karşılıyor. Anlatarak daha fazla kıskandırmayalım, meraklısı için Safaalan çok da uzak olmasa gerek.

Eldekine sahip çıkalım; hatta el yükseltelim

Pazar günü bir seçim yapacaksınız. Hayatınızın önemli bir kısmını kapsayacak olan 5 yıl için mutlaka sandığa gidin ve kendi yaşam alanlarınıza sahip çıkın. Uzun ve Özmen gibi muhtar adaylarının sayısını çoğaltırsak Caferağa ve Safaalan gibi değerlerin ülke sathına yayılması da bir o kadar kolay olacak. “Geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkar sokaklar” diye şarkılar söylediğimiz Caferağa’nın ara yollarında özgürlük içinde yürümek veya Safaalan’ın oksijenin deposu olan ormanlarında “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür… Ve bir orman gibi kardeşçesine…” diyebilmek için…

*

Varsa başka mahalle güzelliklerimiz, onların da değerini bilelim. Elimizdekine sahip çıkalım. Ve mümkünse başka başka mahallelerde de el yükseltelim umutlarımız yeşerecekse eğer… Çünkü hepimiz biliyoruz ki, böyle böyle düzelecek bu işler!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber