Tekirdağ’da Neden Sular Kesildi?
TRAKYA POLİTİK (ÖZEL) – Tekirdağ’da özellikle merkez Süleymanpaşa ilçesinde son dönemde ve özellikle dünden beri yaşanan su kesintileri vatandaşları isyan noktasına getirmişti. Bunun üzerine AK Partili siyasetçilerin yerel yönetimi eleştiren açıklamaları ise tartışma konusu oldu. Trakya Politik, yaşanan tüm süreci tüm boyutlarıyla ele alan bir dosyayla herkesin merak ettiği soruların yanıtlarını arıyor.
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yaşanan su kesintileri üzerine kamuoyunu yanıltmaya yönelik siyasi açıklamalara karşı TESKİ ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi cephesinden net yanıt geldi.
Yaşanan arızanın boyutu, müdahale süreci ve kamuya yapılan bilgilendirmeler dikkate alındığında, “susuzluk üzerinden siyaset” yapıldığı yönündeki eleştiriler karşılık bulmuyor.
BASİT BİR KESİNTİ DEĞİL, KRİTİK BİR İSALE HATTI ARIZASI
28 Temmuz 2025 tarihinde saat 10.51’de Süleymanpaşa’nın su ihtiyacının yüzde 55’ini karşılayan Muratlı Aşağısevindikli İçme Suyu Terfi Merkezinde SCADA sistemi tarafından bir basınç kaybı tespit edildi. Yapılan kontroller sonucunda 800 mm çapındaki ana isale hattında ciddi bir arıza olduğu belirlendi. Bu hattın Süleymanpaşa’ya su taşıyan ana arter olması nedeniyle, müdahale son derece teknik ve hassas bir süreç gerektirdi.
TESKİ GECE BOYU SAHADAYDI
TESKİ ekipleri aynı gün arızalı noktaya iş makineleri, özel yedek parçalar ve teknik ekipmanlarla ulaştı. Ancak sorunlu parça standart dışıydı; özel imalat gerekiyordu. Yeni bir parça yerinde imal edildi. Ardından, iç basınca dayanıklılık için 30 metreküp C40 sınıfı hızlı priz alıcı katkılı beton döküldü. Bu betonun mukavemetini kazanmasının ardından 29 Temmuz sabahı saat 05.30 itibarıyla hatta kademeli olarak su verilmeye başlandı.

10 BİN TONLUK ANA DEPOYU DOLDURMA SÜRECİ ZAMAN ALIYOR
Yalnızca onarımı değil, sistemin yeniden devreye alınması da karmaşık bir süreçti. 30 kilometrelik hattın dolması ve 10 bin metreküplük ana deponun yeniden beslenmesi gerekiyordu. 240 kilometrelik şehir içi dağıtım şebekesi de göz önüne alındığında, alçak kotlardan yüksek kotlara kadar her noktaya suyun ulaşması teknik zamanlamaya bağlıdır. Bu durum, vatandaşlara yapılan duyurularda açıkça ifade edilmiştir.
İNSAFSIZ ELEŞTİRİLERE KARŞI GERÇEKLER
Su kesintisinin nedeni ne bir plansızlık ne de ihmaldi. TESKİ, gece gündüz çalışarak halkı susuz bırakmamak için olağanüstü bir mücadele verdi. Ayrıca, Naip Barajı’ndan ölü hacimden su alan sistemde de aynı gün gece saatlerinde ayrı bir arıza meydana geldi. Müdahale, havanın aydınlanmasıyla birlikte yapıldı. Bu iki büyük aksilik aynı güne denk geldi.
Bu gerçekler ortadayken, AK Parti Süleymanpaşa ilçe yöneticisi M. Nusret Mandacı’nın sosyal medyada yaptığı eleştiriler hem teknik gerçeklikten uzak hem de iyi niyetten yoksun olduğu anlaşılıyor. Eleştiri yapılabilir; ancak bunun halkın sabrını provoke eden, duygularını sömüren bir dile dönüşmesi kabul edilemez. Üstelik sorunun ana kaynağı yerel yönetim değil, merkezi hükümetken… Nasıl mı?
Tekirdağ AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mestan Özcan yaptığı açıklamada “Vatandaşlarımız yaşadığı mağduriyeti dile getiriyor, peki onların haklı isyanını dindirecek, yüreklere su serpecek açıklamaların yapılması için ne bekleniyor?” şeklinde bir açıklama yaptı. “Biz bu şehri çok seviyoruz” şeklinde açıklama yaptı. Sormazlar mı insana, “Bu şehri çok seviyorsan, 23 yıllık iktidarında neden yeteri kadar baraj yapılması için çaba harcamadın?”
Baraj Yapmak Belediyenin Değil, Devlet Su İşleri’nin Görevidir
Süleymanpaşa’da yaşanan su kesintisi üzerinden yapılan siyasi eleştirilerde önemli bir gerçeğin özellikle göz ardı edildiği görülüyor: Baraj inşa etmek, su kaynaklarını çeşitlendirmek ve yer üstü sularını toplamak Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin değil, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) görev alanındadır.
Bu durum, 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile açıkça hüküm altına alınmıştır. Kanunun 2. maddesinde DSİ’nin görevleri arasında şunlar yer almaktadır:
Madde 2 – “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri, ülkenin su kaynaklarını incelemek, geliştirmek, işletmek ve her türlü sulama, içme-kullanma suyu temini, taşkın koruma ve enerji üretimi amacıyla baraj ve tesisleri planlamak, projelendirmek ve inşa etmektir.”
Ayrıca 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun da bu yetkinin yerel yönetimlerde olmadığını teyit etmektedir. Belediyelerin görev ve yetkilerini düzenleyen 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesi ise su hizmetlerinin dağıtımı ve altyapı işletmesi gibi hizmetleri yerel yönetimlere yüklemekte; su kaynağı yaratmak gibi dev yatırımları kapsamaz.
AK Parti Milletvekilleri ve İlçe Yöneticileri Ne Yaptı?
Bu noktada kamuoyunun sorması gereken kritik soru şudur:
AK Parti Tekirdağ milletvekilleri ve Süleymanpaşa ilçe yöneticileri, kente yeni bir baraj kazandırılması için bugüne dek hangi girişimlerde bulunmuştur?
- Meclise verilmiş bir baraj teklifi var mı?
- DSİ nezdinde yürütülmüş bir lobi faaliyeti olmuş mu?
- 20 yılı aşkın süredir iktidarda olan parti, neden bu bölgede tek bir yeni baraj yatırımı gerçekleştirmemiştir?
Eldeki veriler, bu sorulara verilecek tatmin edici hiçbir cevabın bulunmadığını ortaya koyuyor. Buna karşın, su kesintileri gibi olağanüstü teknik arızalar yaşandığında sahaya inmek yerine, sosyal medyada hamaset yüklü mesajlarla algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu ise ne sorumluluk bilinciyle ne de halkın gerçek ihtiyaçlarıyla örtüşüyor.
Hamasetle Su Gelmez
Baraj yapmak yasa gereği merkezi idarenin, yani AK Parti iktidarının sorumluluğundadır. Bu sorumluluğu yerine getirmeyenlerin, sorumluluk alanı dışında kalan kurumlara hedef göstermesi kamu vicdanını zedeliyor.
Süleymanpaşa’da susuzlukla mücadele eden halk, söz değil çözüm; polemik değil yatırım bekliyor.
Ayvacık Barajı 10 Yılda Ancak Tamamlandı, TESKİ Şimdi Hat Döşüyor
Merkezi hükümetin Tekirdağ’daki su yatırımlarına bakıldığında, en çarpıcı örneklerden biri Saray’daki Ayvacık Barajı’dır. Temeli 2011 yılında atılan baraj, aradan 10 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra ancak 2023 yılı itibarıyla su tutmaya başlamış ve hâlâ tam kapasiteyle devreye alınamamıştır. Bu gecikme sadece inşaat süreciyle değil, işletmeye alma ve iletim hatlarının tamamlanmamasıyla da ilgilidir.
TESKİ, DSİ tarafından yapılan barajın suyunu Saray-Kapaklı-Çerkezköy bölgesine ulaştırmak için 21 kilometrelik bir iletim hattını kendi imkânlarıyla inşa ediyor. Yani mevcut yer üstü suyu olduktan sonra bunu kent merkezlerine ulaştırmak çok da zor değil.
Ama 400-450 metre derinliklerden kuyu suyu çıkarmak hem çok uğraş gerektiriyor hem de maliyetleri çok yükseltiyor. Dolayısıyla suyun çıkarılma maliyeti yükselince, faturalandırma maliyeti de yükseliyor. TESKİ zaten içme suyunu şu anda abonelerine maliyetinin altında veriyor. Bu bağlamda su faturalarının yüksek olması da merkezi hükümetin sorumluluğunda bir durumdur.
TESKİ kurulduğu günden bu yana yüzlerce içme suyu kuyusu açtı. Sadece Candan Yüceer’in başkanlık döneminde 39 yeni kuyu açıldı. 21 kuyunun açılmasına devam ediliyor ve 30 kuyunun açılması da planlama aşamasında. Ama bu sürdürülebilir bir çözüm değil. Çünkü yeraltı suları da sonsuz değil.
Demek ki Neymiş?
Baraj gibi büyük su yatırımları için yıllar öncesinden planlama, proje, ödenek ve inşaat süreci gerekir. Ayvacık örneği açıkça gösteriyor ki; merkezi hükümet bugün çalışmaya başlasa, meyvesi en yakın 2030’larda alınabilir.
Ama ne yazık ki, AK Parti iktidarı büyük ihtimalle bir sonraki genel seçimde gideceğini gördüğünden, uzun vadeli işlere hevesli görünmüyor olabilir.
Baraj inşa etmek, seçim dönemi vaatleriyle değil; vizyon, ciddiyet ve kamu sorumluluğu ile olur.
Çözüm Hazır, Kaynak Yok: TESKİ’nin Kredi Başvurusu Engelleniyor
Tekirdağ’da su krizine karşı uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler üretmek için çalışan TESKİ, en kapsamlı çözüm yollarından biri olarak Çokal Barajı’ndan Süleymanpaşa’ya içme suyu getirilmesini gündemine aldı. Bu plan, yalnızca bugünkü değil, önümüzdeki on yılın su ihtiyacını güvence altına alacak stratejik bir adımdır.
Ancak bu projenin gerçekleşmesi için yaklaşık 2 yıl süre ve ciddi bir altyapı yatırımı gereklidir. TESKİ, bu projeyle birlikte il genelindeki içme suyu şebekesi, altyapı rehabilitasyonu, isale hatlarının yenilenmesi ve depo sistemlerinin modernizasyonu gibi onlarca çözüm önerisini içeren kapsamlı bir yatırım paketi oluşturmuş ve bu doğrultuda yaklaşık 10 milyar lira tutarında kredi talebinde bulunmuştur.
Ne var ki, bu kredi başvurusu aylardır sonuçsuz bırakılmakta, yetkili kurumlardan onay alınamamaktadır. Oysa bu kaynak yerel yönetimin keyfi harcamaları için değil, halkın en temel hakkı olan temiz ve sürekli su hizmeti için kullanılacaktır.
Sorumluluk Yerelde, Yetki Merkezde: Peki Neden Engelleniyor?
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68. maddesi gereğince, belediyeler ve bağlı kuruluşlar dış borçlanma ya da Hazine garantili kredi kullanabilmek için öncelikle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ndan izin almak zorundadır. Ancak bu onaylar siyasi saiklerle geciktirilirse, yerel hizmetler de doğrudan tıkanır.
AK Parti’li yöneticiler kamuoyuna dönüp “CHP’li belediye neden baraj yapmıyor, neden su kesiliyor” diye sorarken, bir yandan da TESKİ’nin kaynak bulmasını engelleyen mekanizmaların tam ortasında yer almaktadırlar.
Yatırımı Engelle, Sonra Suçla: Bu Ne Perhiz, Bu Ne Lahana Turşusu
Elde proje var, teknik analizler hazır, uygulama takvimi belirlenmiş. Geriye sadece finansman kalmışken, merkezi hükümetin yerel yönetime destek vermemesi bir eksiklik değil, bilinçli bir siyasi tercihtir.
Oysa bu kredi serbest bırakılsa, sadece Çokal Barajı projesi değil, onlarca altyapı yatırımı hızla hayata geçebilir. Susuzluk değil, siyaset krizi yaşanıyor.
SUYUN SİYASETİ DEĞİL, SORUMLULUĞU ÖNEMLİDİR
TESKİ, yaşanan her kesintide sosyal medya ve internet sitesi üzerinden halka açıkça bilgi verdi. Ancak bu sorunun temelinde sadece yerel yönetimin çabasıyla çözülebilecek bir durum yok. Süleymanpaşa’nın su kaynakları barajlarla desteklenmediği sürece böylesi krizler yine yaşanacaktır. Baraj yatırımları ise Devlet Su İşleri’nin (DSİ) görev alanına girmektedir.
Unutulmamalı ki, İran bugün başkentini kuzeye taşımayı planlıyorsa, küresel iklim krizi boyut değiştirmiş demektir. Bu kriz, Tekirdağ’ın da kaderini etkilemektedir. Yer üstü su kaynaklarının artırılması için merkezi hükümetin katkısı şarttır.
SON SÖZ: ELEŞTİRİ, MANTIK ÇERÇEVESİNDE YAPILIR
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve TESKİ, sağlıklı ve erişilebilir suya ulaşımda tüm imkânlarıyla halkın yanında olmaya devam ediyor. Eleştiri elbette yapılabilir; ama gerçeği çarpıtarak değil.
Asıl eleştiri, vergide sürekli ilk 10’da olan Tekirdağ’a Anadolu’daki küçük bir il kadar baraj yatırımı yapılmıyor oluşunu dillendirmekle başlar.
Asıl eleştiri, neden düzenli olarak CHP’ye oy veren illerde yer üstü suyunu sağlayan barajların yapılmadığını sorgulamayla başlar.
Gayrısı, boş laftır.