Dolar 42,0498
Euro 48,5516
Altın 5.437,00
BİST 10.941,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
20°C
Parçalı Bulutlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 20°C
Sal 18°C

TGRT STÜDYOSUNDAN CHP’YE AYAR VERMEK

31 Ekim 2025 14:11
122

CHP İstanbul İl Yönetimi’ne kayyım olarak atanan Gürsel Tekin ve kendisiyle öteden beri hemşehricilik bağıyla ve ahbap-çavuş ilişkileriyle TGRT ekranlarından partiye ayar vermeye kalkan Barış Yarkadaş partiyi yıpratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Motivasyon kaynakları izaha muhtaç bu gibi kişilerin maskesi her geçen gün tek tek düşüyor.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na Gürsel Tekin’in “kayyım” sıfatıyla oturtulması, sadece bir iç tüzük ya da mahkeme meselesi değildir; bu, 2025 Türkiye’sinde muhalefetin en örgütlü gücünü zayıflatmaya dönük, medya destekli bir siyasal operasyonun görünür halkasıdır. İstanbul gibi stratejik bir ilde, polis eşliğinde binaya girilen bir manzara üretildi ve bu manzara TGRT başta olmak üzere iktidar hattındaki medya tarafından “parti kendi kendini toparlayamıyor, biz gösterelim” tonuyla servis edildi.

Bu tabloda dikkat çeken şey şu: TGRT’nin “Taksim Meydanı” gibi programlarında Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır’ın haftalardır CHP içi süreçleri büyütmesi, konuyu siyasi mücadele olmaktan çıkarıp kişilere indirgemesi ve hep aynı kaynaktan beslenen bir anlatı kurmasıdır. Program akışı, konu seçimi ve kurulan dil, CHP’de her adımı “kriz” olarak kodluyor; buna karşılık aynı günlerde iktidarın CHP’li belediyeler üzerindeki soruşturma ve sıkıştırma hamleleri neredeyse fon müziği gibi geçiştiriliyor. Bu da bize şunu gösteriyor: Bu yayınlar CHP’yi bilgilendirmek için değil, CHP’yi birbirine konuşturmak için tasarlanmış durumda. Üstelik bunu, “CHP’nin iyiliğini istiyoruz” cümlesiyle yapıyorlar; oysa aynı masada, yerel seçimlerde AKP’ye açıkça çalışmış kişilerin değerlendirmeleri de alkışlanıyor. Bu soruyu sormak zorundayız: AKP’de yıllarca siyaset yapmış birileri CHP içindeki belirli belediye başkanlarını neden bu kadar parlatıyor? Bunun cevabı “CHP güçlensin” olamaz.

TGRT Tescilli Bir Tarikat Kanalıdır

Bu yayınların zemini de tesadüf değil. TGRT, adı üstünde “Türkiye Gazetesi Radyo Televizyonu”: Türkiye Gazetesi ve TGRT, İhlas Yayın Holding’in parçası; İhlas yapısının kurucusu Enver Ören’in, Işıkçılar/Nakşi kökenli yapılanmayla ve bu hattın ekonomik-siyasal ağlarıyla bağları onlarca yıldır yazıldı çizildi. 1970’ten beri aynı ideolojik damardan gelen, 2000’lerde İhlas Finans skandalıyla da anılan, devletle uyumlu İslamcı bir yayın geleneğinden söz ediyoruz. Dolayısıyla CHP’lilerin “TGRT’nin kimin kanalı olduğunu bilmiyoruz” deme lüksü yok; kuruluş gününden beri hangi çizgide olduğunu, hangi cemaatle iç içe geçtiğini, hangi hükümetlerle nasıl paralel gittiğini CHP kadroları gayet iyi biliyor. Bu nedenle bugün TGRT ekranında “CHP’ye akıl veren” üslup, CHP örgütlerinin gözünde meşru değil.

Gelelim Gürsel Tekin meselesine. Tekin’in “ben de televizyondan öğrendim” tonundaki açıklaması, aslında tam da bu medya mühendisliğini ele veriyor: Partinin iç hukuku değil, medya öncelikli bir tasarruf devrede ve açıklamanın muhatabı CHP kurulları değil, TGRT izleyicisi yapılıyor. Tekin’in kendi siyasi ağırlığını olduğundan büyük gösteren, “partiyi adliye koridorlarından çıkaracağım” gibi kerameti kendinden menkul cümleleri ise yandaş basın tarafından anında büyütülürken, aynı dakikalarda “bu iş bir operasyon kokuyor” diyen muhalif mecralar ya hiç görülmedi ya da küçültüldü. Bu da bize, “haber değeri” kriterinin değil, “CHP’yi içerden konuşturalım” kriterinin çalıştığını kanıtlıyor.

KÜÇÜK OLSUN, BENİM OLSUN MANTIĞI

Bu operasyonun zemini boş değil. 38. Kurultay’dan sonra Özgür Özel’in, Kılıçdaroğlu çizgisinde duran birçok ismi tamamen tasfiye etmek yerine, yer yer belediye başkanlığı adaylığı vererek siyasetin içinde tutması, aslında “parti bölünmesin” refleksiydi. Bu bir ezip geçme değil, tam tersine “gelin birlikte yürüyelim” davetiydi. Buna rağmen bugün bazı belediye başkanlarının bunu hazmedemediğini, kendi çevrelerinde hayali düşmanlar üretip “Genel Merkez bizi istemiyor, bakın TGRT bile söylüyor” propagandası yaptığını görüyoruz. Bu başkanlara gaz verenlerin önemli kısmı da, eski yönetimin etrafında durmuş ama sonrasında hiçbir siyasal risk almamış isimler; kabaca “biz dışlandık” diyorlar ama dışlanmayı siyasal mücadeleyle değil, medya üzerinden rövanşla almak istiyorlar.

AKP’LİLERDEN ESKİ CHP KAFASINA MANİDAR DESTEK

Aynı paketin bir başka göstergesi de şu: Sahte ya da metodolojisi belirsiz anketler dolaşıma sokuluyor. CHP’li belediye başkanlarının kendi aralarında bölünmesi için daha önce AKP’de siyaset yapmış olan kişilerin Kılıçdaroğlu yanlısı kişiler için oy kullandıkları açıkça görülüyor. Oysa şu soruyu herkesin yüksek sesle sorması lazım: CHP içindeki bir aktöre, geçmişte AKP’de açık siyaset yapmış bir grup neden oy versin? CHP’yi güçlendirmek için mi, yoksa CHP’nin en sinir uçlarını birbirine değdirip çatışma üretmek için mi? Mantıklı olan ikinci ihtimal. Bu yüzden bu oylamaları ve “tebrik” telefonlarını sevap hanesine değil, operasyon hanesine yazmak gerekiyor.

ÇERÇİOĞLU’NUN ACINACAK HALİ…

Burada Özlem Çerçioğlu örneği uyarıcıdır. Partiden kopup iktidar tarafına geçen bir belediye başkanının birkaç gün önce gençlerin yoğun olduğu bir konserde nasıl sert biçimde yuhalandığını, sonra da bir sonraki konsere gelemediğini bütün ülke gördü. Siyasette tabanın sezgisi çok güçlüdür; seçmen “kendi hesabını, kendi koltuğunu iktidarla pazarlık konusu yapanı” affetmez. Bugün CHP içinden iktidar medyasına yaslanarak konuşanlar, yarın Çerçioğlu’nun düştüğü duruma düşmekten kaçamazlar; çünkü seçmen bunu kişisel tercih değil, partisine çekilen operasyonun parçası olarak okur.

AYNILAR AYNI YERE, AYRILAR AYRI YERE…

Şunun da altını çizmek gerekir: CHP’ye bugün operasyon çekilmesinin sebebi, partinin zayıflığı değil, tam tersine yerelde kalıcılaşma ihtimalidir. Bu yüzden bazı belediye başkanları dosyalarla köşeye sıkıştırılıyor, bazılarına Merkez’den çok iktidar çevrelerinden “temas” gidiyor, bazıları da bunun cazibesine kapılıp “nasıl olsa partide de kavga var” diye düşünerek ekranlara çıkıyor. Bu tabloya TGRT’nin ve Türkiye gazetesinin, Işıkçılar geleneğinden gelen bir medya grubunun CHP’ye akıl vermesi eklendiğinde, ortaya net bir resim çıkıyor: Bu, partinin kendi içindeki tartışması değil, dışarıdan ayarlı bir gürültüdür.

İşin ironik tarafı ise şu: Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasal etkisi bitmiş, ama o etkiyi kullanarak hâlâ ekranlarda CHP’yi dizayn etmeye çalışan bir çevre var. Kılıçdaroğlu’nun bugün TGRT gibi aşırı sağcı ve kuruluş amacı belli mecralara tutunmak zorunda kalması, aslında bu tükenişin fotoğrafıdır. Buna karşılık, bir dönem Kılıçdaroğlu’na yakın olup bugün “parti parçalanmasın” diyen Cemal Enginyurt, Yunus Emre ve benzeri isimlerin, hapisteki CHP’lilerle dayanışmayı öne çıkarması ise gerçek partililiğin hâlâ ölmediğini gösteriyor. Partililik bilinci, iktidarın medyasına “malzeme” olmayı değil, içerideki tartışmayı içeride çözmeyi gerektirir.

CHP’ye ülkenin bu en zor döneminde kayyım eliyle, iktidar medyası eliyle, belediyeler üzerinden, sahte anketler ve kışkırtmalarla operasyon çekilmesini kınamak bir tercih değil, demokratik bir zorunluluktur. İstanbul’a kayyım görüntüsü vererek, TGRT stüdyosundan “CHP toparlanamıyor” dedirtmeye çalışanlar şunu bilsin: Bu parti, hapiste yatan yoldaşlarını unutmayanların, belediyelerine açılan siyasi davalara rağmen geri adım atmayanların partisidir. “Tüfeğin demiri gibi dimdik duranlar”ın sesi, sahibi TGRT olanların sesini bastırmaya yeter de artar bile…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber

Trakya Politik

Trakya Gazetesi