Dolar 42,6173
Euro 49,9942
Altın 5.783,68
BİST 11.251,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 11°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
11°C
Az Bulutlu
Per 13°C
Cum 13°C
Cts 13°C
Paz 12°C

Turizm Cennetine Kimyasal Tehdit

9 Aralık 2025 09:05 | Son Güncellenme: 9 Aralık 2025 09:24
326

Marmaraereğlisi-Çeşmeli’de NATO limanı arazisine yük limanı, kimyasal sanayi ve depolama planı yeniden ısıtılıyor. Trakya bir çevre felaketiyle karşı karşıya…

Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesi, Çeşmeli Mahallesi sınırlarındaki eski NATO kabul limanı ve geri sahasında yük limanı, kimyasal sanayi ve kimyasal depolama kullanımını öngören planlar yeniden gündemde. Özelleştirme İdaresi eliyle projelendirme hazırlıkları sürerken yöre halkı, çevre örgütleri ve meslek odaları, “turizm ve tarım odaklı geleceğin” ağır riskler altında kalacağı uyarısıyla acil durdurma çağrısı yapıyor.


Halk tedirgin: “İlçenin geleceği karartılır”

Tekirdağ Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi ve Marmaraereğlisi Çevre Gönüllüleri’nden çevre aktivisti Özgür Aksun, kimyasal depolama ve sanayi yoğunlaşmasının halk sağlığı üzerindeki etkilerinden kaygılı. İlçe; yaz aylarında 300 bine yaklaşan nüfusu, kıyı turizmi, ikinci konut ekonomisi ve tarımsal üretimiyle kırılgan bir dengeye sahip. “Kimyasal odaklı” yeni tesislerin hava, su ve toprak kalitesi üzerinde kümülatif ve geri döndürülemez etkiler yaratacağı vurgulanıyor.


Dosyanın kalbi: Eski NATO limanı ve plan kararları

  • Çeşmeli’deki “NATO eski kabul limanı” ve geri sahasına ilişkin imar planları, toplamda yaklaşık 1,47 milyon metrekare büyüklüğe sahip bir alanı kapsıyor.
  • Plan kararları, denizde geniş bir dolgu/tesis alanına ve karada liman-lojistik geri sahasına imkân tanıyor.
  • Askeri amaç ortadan kalkınca, alanın sivil liman ve depolama ekseninde yeniden tasarlanmasının önü açıldı.

Bu çerçevede, yük limanı + kimyasal depolama kombinasyonu, yerleşimle iç içe geçen kıyı şeridinde deprem, sızıntı, kaza ve taşkın gibi riskleri büyütüyor.


2018’de durdurulan süreçler niçin geri döndü?

2017–2018 döneminde kömürlü termik santral, düz cam tesisi ve kimyasal depolama planlarına karşı güçlü bir toplumsal itiraz örgütlenmiş; ÇED süreçleri, idari ve yargısal denetimler sonucu kritik adımlar durdurulmuş ya da iptal edilmişti. Bugün gelinen noktada, liman ve depolama başlıklarının yeniden gündeme taşınması “aynı hataların tekrarı” olarak değerlendiriliyor. Yerel örgütler “kademeli parçalara bölünmüş projelerle” kümülatif etkinin perdelenmemesi gerektiğini belirtiyor.


Siyasi tepki: “Tekirdağ kimyasal depo değil, temiz teknoloji üssü olmalı”

Milletvekili düzeyinde dile getirilen ortak vurgu şu başlıklarda toplanıyor:

  • Kente zaten iki büyük limanın yettiği, yüksek katma değerli üretim, temiz teknoloji ve AR-GE yatırımlarının tercih edilmesi gerektiği.
  • Sanayi kaynaklı emisyonların sürekli izlenmesi, filtre yatırımı yapmayan tesislere faaliyet durdurma uygulanması.
  • İlçelerde çevre şehircilik birimlerinin sahaya yakın örgütlenmesi.

Nurten Yontar: “Vatandaşımızın sağlığı şirket karlarından daha az değerli değildir.”

Geçtiğimiz hafta Meclis’te söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar konuyla ilgili şunları söyledi:

“Tekirdağ’da bulunan NATO Limanı’nın bu yıl özelleştirilmek istenmesi, çevreyi doğrudan ilgilendiren bir meseledir. Limanın arkasında bir kimya tesisi mevcut olup ÇED raporları dikkate alınmadan genişlemekte. Şehrimizin zaten 2 büyük limanı varken Tekirdağlılar, kimyasalla imajı kararan, çevre yükü artan bir şehir değil, yüksek katma değerli üretimle, temiz teknolojiyle, AR-GE merkezleriyle büyüyen bir Tekirdağ istiyor.

Sanayi kaynaklı emisyonların denetimsizliği ve cezasızlık Çorlu ilçemizi Türkiye’nin en kirli hava bölgelerinden biri hâline getirdi. Vatandaşımızın sağlığı şirket karlarından daha değersiz değildir.

Sürekli emisyon izleme sistemi genişletilmeli, filtre yatırımı yapmayan tesislere faaliyet durdurma uygulanmalı ve çevre şehircilik ilçe müdürlüklerinin Çorlu, Ergene, Çerkezköy, Kapaklı bölgesine acilen açılmasını talep ediyoruz.”


TMMOB uyarıyor: “Kimyasal tesis, yük treni, cam fabrikası—üçlü risk”

TMMOB Tekirdağ İl Koordinasyon Kurulu’ndan Dr. Cemal Polat’ın 2018’de altını çizdiği üç tehlike bugün de masada:

  1. NATO limanı bölgesinde kimyasal tesisler,
  2. Turizm kentini ikiye bölecek ve yük odaklı demiryolu hattı,
  3. Düz cam üretim tesisinin yeniden gündeme gelişi ve asit yağmuru tartışmaları.

Meslek örgütlerine göre, Trakya’nın deprem riski, kıyı dolgu hareketleri, zayıf zemin ve yeraltı suyu dinamikleriyle birleştiğinde kümülatif tehdit büyüyor.


Yük treni hattı: Turizm kentinin omurgasına ağır yük koridoru

“Martaş Limanı–Çorlu/OSB’ler” ekseninde tasarlanan iltisak hattı, kömür ve demir-çelik dâhil ağır yükleri kıyıdan içeriye taşıma hedefi güdüyor. Güzergâhın sit alanlarına ve eğitim kurumlarına yakın kesitleri, gürültü, titreşim ve güvenlik riskleri nedeniyle eleştiriliyor. İlçenin turizm imajı ve kent içi yaşam konforu üzerinde kalıcı olumsuz etki bekleniyor.


Düz cam tesisi ve “asit yağmuru” tartışması

Halkın katılımı toplantılarında, firmanın beyanlarına yansıyan asit yağmuru riskleri ve baca emisyonlarının bölgesel hava kalitesi üzerindeki etkileri sorgulanmış; ÇED ve plan süreçleri yıllar içinde geri çekilmiş/iptal edilmiş olsa da, girişimler farklı revizyonlarla tekrar tekrar gündeme gelmişti. Çevre örgütleri “yeni revizyonlarla eski risklerin makyajlandığını” savunuyor.


Tarım ve turizm mi; tank çiftliği ve kimyasal depolama mı?

Marmaraereğlisi; Perinthos/Herakleia antik mirası, kıyı turizmi ve 1. sınıf tarım arazileri ile öne çıkıyor. İlçenin yaz nüfusu 300 bine yaklaşırken pansiyonculuk, küçük işletmeler ve kıyı ekonomisi canlılık kazanıyor. Uzmanlar, kimyasal depolama ve ağır sanayi yerine:

  • Kıyı-ekosistem restorasyonu,
  • Antik kent odaklı kültür rotaları,
  • Sürdürülebilir turizm ve tarımsal markalaşma
    gibi “mavi-yeşil ekonomi” başlıklarının çok daha yüksek istihdam ve gelir yaratacağını vurguluyor.

Sağlık boyutu: “Sürekli emisyon izleme ve bağımsız denetim” şart

Çorlu–Ergene–Çerkezköy bandında hava kirliliği kronik bir sorun. Bu nedenle:

  • Sürekli Emisyon İzleme Sistemi kapsamının genişletilmesi,
  • Filtre yatırımını yapmayan tesislere faaliyet durdurma uygulanması,
  • Koku, VOC ve ağır metal denetimlerinin bağımsız laboratuvarlarla yürütülmesi,
    hayati önemde görülüyor.

Su kaynakları ve göletler: Türkmeneli başta olmak üzere kırılgan yapı

Marmaraereğlisi’nin içme suyu kaynaklarından Türkmeneli Göleti ile bölgedeki diğer göletler, kimyasal depoların sızıntı/taşınım risklerine açık. Yeraltı suyunun yüzeye yakın olduğu, tuzluluk ve geçirgenlik sorunları bulunan kıyı kesimlerinde, tek bir olay bile uzun süreli ekolojik ve sağlık etkileri yaratabilir.


Hukuk ve mevzuat: Kıyıların kamu yararı ve plan hiyerarşisi

  • Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altında olup özel mülkiyete konu edilemez; bu nedenle dolgu, depolama ve kıyı tesislerinde “kamu yararı–ekolojik bütünlük” terazisi esastır.
  • Özel Çevre Koruma kararları, kıyı çizgisi, dolgu, jeoloji ve deprem parametreleri birlikte değerlendirilmek zorundadır.
  • Aynı havzada ardışık şekilde ilerleyen liman, demiryolu ve sanayi yatırımları kümülatif ÇED veya stratejik çevresel değerlendirme yaklaşımıyla ele alınmadıkça, parça parça onaylar telafisi güç zarar doğurabilir.

Belediyelerin pozisyonu ve yerel sorumluluk

Marmaraereğlisi Belediyesi geçmişte ÇED süreçlerine itiraz ederek turizm ve tarımsal geleceğin korunmasını talep etmişti. Büyükşehir ve ilçe ölçeğinde;

  • Kamusal rekreasyon alanları,
  • Kıyı-ekosistem rehabilitasyonu,
  • Perinthos merkezli kültür rotaları,
  • Sürdürülebilir turizm altyapısı
    gibi projelerle ilçenin gelirinin, kimyasal depolamadan çok daha yüksek ve yaygın olacağı savunuluyor.

Zaman çizelgesi: Marmaraereğlisi-Çeşmeli’de 10 yıllık mücadele

  • 2017 – Düz cam tesisi için halkın katılımı toplantıları; yoğun itirazlar.
  • 2018 – Termik santral ve ağır sanayi planlarına karşı yargısal ve idari süreçler; kritik durdurmalar.
  • 2019 – Çeşmeli’de liman ve geri sahası için plan onayları; sivil liman/depolama ekseni görünür hâle geliyor.
  • 2022 – Martaş Limanı–Çorlu iltisak hattı planlaması öne çıkıyor.
  • 2023 – Liman projeleri için “ÇED olumlu” tartışmaları; kümülatif etki itirazları.
  • 2025 – Özelleştirme ve kimyasal depolama başlıkları yeniden alevleniyor; Meclis kürsüsünde ve sahada acil durdurma çağrıları.

Uzmanların önerdiği yol haritası

  1. Kümülatif ÇED ve stratejik çevresel değerlendirme: Liman, depolama, demiryolu, cam tesisi gibi bileşenler tek dosyada, eşzamanlı ve karşılıklı etkileriyle değerlendirilmelidir.
  2. SEİS ve bağımsız denetim: Sürekli emisyon izleme sistemi genişletilmeli; filtre yatırımı yapmayan tesislere yaptırım uygulanmalıdır.
  3. Afet odaklı mekânsal planlama: 1. derece deprem kuşağında kimyasal depolama yerine düşük riskli, yaygın istihdam yaratan yatırımlar teşvik edilmelidir.
  4. Mavi-yeşil ekonomi: Kıyı restorasyonu, kültür-turizm rotaları, tarımsal markalaşma ve yerel üretici odaklı programlar desteklenmelidir.

“Halk sağlığı şirket kârından daha değersiz değildir”

Yerel örgütler, muhtarlar ve STK’lar ortak eylem birliği için bir araya geliyor. Ortak talep net: Marmaraereğlisi kimyasal depo değil; temiz teknoloji, AR-GE, turizm ve tarım kenti olsun.


Başlıca teknik gerçekler

  • Planlanan toplam alan: yaklaşık 1.468.998 m²
  • Deniz tarafı kullanım alanı: yaklaşık 873 bin m²
  • Kara tarafı liman-lojistik geri saha: yaklaşık 589 bin m²
  • Statü değişimi: Askerî kullanım sona erdikten sonra sivil liman/depolama ekseni
  • Demiryolu: Martaş Limanı–Çorlu/OSB iltisak hattı, ağır yük taşımacılığı hedefli
  • Risk başlıkları: Deprem, kıyı dolgu, zayıf zemin, yeraltı suyu, VOC-koku, sızıntı
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber

Trakya Politik

Trakya Gazetesi