Türkiye’ye milyarlarca liralık vergi katkısı sağlayan Tekirdağ, merkezi hükümetin kamu yatırımları dağılımında sistematik olarak geri plana itilmiş durumda. Sanayisi, ihracatı ve nüfus artışıyla Türkiye ekonomisinin yükünü çeken illerden biri olan Tekirdağ, devletin yatırım planlarında adeta cezalandırılıyor.

“Vergiyi Biz Veriyoruz, Hizmeti Alamıyoruz”

2023 yılı verilerine göre Tekirdağ’da tahakkuk eden vergi miktarı 42 milyar TL, tahsil edilen miktar ise 37 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu rakamla Tekirdağ, Türkiye genelinde en çok vergi ödeyen 8. il oldu. Buna karşılık, aynı yıl merkezi yönetim bütçesinden Tekirdağ’a düşen kişi başı kamu yatırım tutarı yalnızca 2.912 TL seviyesinde kaldı.

Devletin stratejik kamu harcamalarında Tekirdağ, nüfus ve ekonomik büyüklüğüyle ters orantılı biçimde ülke ortalamasının altına itildi. Ankara’da kişi başı yatırım 11.640 TL, Konya’da 9.300 TL, Erzurum’da 8.460 TL düzeyindeyken, Tekirdağ’a bu düzeyin dörtte biri kadar kaynak ayrılması, yatırım dağılımında ciddi bir adaletsizlik olduğunu açıkça ortaya koydu.

AKP’nin Siyasi Tercihi: Yatırımla Ödüllendirme, Muhalefetle Cezalandırma

Uzmanlar, bu çarpık tabloyu yalnızca ekonomik değil, siyasi bir karar olarak yorumluyor. 2014 yılından bu yana CHP’li bir büyükşehir belediyesi tarafından yönetilen Tekirdağ, 2024 yerel seçimlerinde de 11 ilçenin tamamını CHP’ye kazandırarak muhalefet bloğunda güçlü bir yer edindi. Bu durumun, merkezi hükümetin yatırım politikalarında Tekirdağ’ı geri plana itmesinde belirleyici olduğu düşünülüyor.

Benzer büyüklükteki illere kıyasla Tekirdağ’a daha az kaynak ayrılması, partizan yaklaşımın göstergesi olarak değerlendiriliyor. AKP’nin güçlü olduğu illere yapılan yatırımların, CHP’li yönetimlerin olduğu illere kıyasla katbekat fazla olması; kamu kaynaklarının eşitlik ve ihtiyaca göre değil, siyasete göre dağıtıldığını gözler önüne seriyor.

Geciken Projeler, Görmezden Gelinen İhtiyaçlar

Tekirdağ’da yıllardır beklenen ancak yapılmayan projelerin başında şu yatırımlar geliyor:

• Tekirdağ–Çanakkale otoyol bağlantısı: Ulaştırma projeleri içinde hâlâ yer almıyor.
• Ergene Nehri’nin ıslahı: 15 yılı aşkın süredir vaat edilmesine rağmen hâlâ tamamlanmadı.
• Yeni devlet hastaneleri: Bazı ilçelerde hâlâ tam teşekküllü hastane yok, projeler ya askıda ya da rafa kalkmış durumda.
• Baraj ve gölet yatırımları: DSİ’nin Tekirdağ’a ayırdığı ödenekler sembolik düzeyde kalıyor.
• OSB-liman-demiryolu entegrasyonu: Sanayi devinin ulaşımla bütünleşmesi için tek bir adım dahi atılmadı.

Yerelden Yükselen Soru: “Bu Cezalandırma Neden?”

Tekirdağ’da belediye yetkilileri ve sivil toplum kuruluşları, yaşanan bu yatırım adaletsizliğini sert bir dille eleştiriyor. Yerel yönetimler, “Türkiye’ye bu kadar katkı sağlayan bir il nasıl olur da bu kadar ihmal edilir?” sorusunu gündeme taşıyor. Vergisini veren, üretim yapan, göç baskısı taşıyan, sanayi yükünü sırtlanan bir kentin; barajı, çevre yolu, hastanesi, eğitim yatırımı olmadan bırakılması yalnızca bir ihmal değil, bilinçli bir tercihin sonucu olarak değerlendiriliyor.

Devam Edecek:

“Susuz Bırakılan Kent: Tekirdağ’da Baraj Yok, Kuyular 400 Metrede” başlığıyla serinin ikinci haberi yayında olacak.