Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara Denizi’ne kıyısı olan Tekirdağ, stratejik konumu ve güçlü sanayi altyapısıyla ülke ekonomisinde önemli bir rol oynuyor. 2023 yılı verilerine göre, kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) sıralamasında Tekirdağ, 17.099 TL ile dördüncü sırada yer alıyor. Bu durum, ilin ekonomik potansiyelini ve üretim kapasitesini açıkça göstermesine rağmen Tekirdağ’da merkezi hükümet tarafından baraj yatırımları yok denecek kadar az olduğu için susuzluk tehlikesi altında bir geleceğin söz konusu oluşu Tekirdağlıları endişelendiriyor. Ulaşım konusunda ise raylı taşımacılık bir yana dursun, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu altındaki karayolları bile yetersiz ve bakımsız.

KİŞİ BAŞI GELİRİN EN YÜKSEK OLDUĞU İLK 10 İL (2023)

Tekirdağ, sahip olduğu organize sanayi bölgeleriyle üretim yapıyor, tarım alanlarında ayçiçeği, buğday ve üzüm yetiştiriyor, limanları ve karayolu bağlantılarıyla ülkeye döviz kazandırıyor. Ama tüm bu üretim karşısında Tekirdağ’da yaşayan halk refah içinde yaşamıyor.

Ulaşım Yatırımları Yetersiz

Tekirdağ, sanayisiyle ülkeye milyarlar kazandırırken ulaşımla ilgili sorunlarını çözemiyor. Raylı taşımacılık yatırımları konusunda hiçbir adım atılmıyor. Karayollarının sorumluluğunda olan yolların çoğu bakımsız ve ağır vasıta trafiğinden dolayı hızla bozuluyor. Çorlu, Çerkezköy, Kapaklı ve Ergene gibi sanayi merkezleri, İstanbul ve Avrupa’ya ürün sevkiyatında büyük sorunlar yaşıyor.

Tekirdağ’ın limanları, ithalat ve ihracat trafiğinin önemli noktalarından biri olmasına rağmen, bu limanlara ulaşımı hızlandıracak bir demiryolu hattı yapılmıyor. Oysa sanayi bölgelerinden yük trenleriyle malların limanlara hızlı taşınması, hem çevreye hem ekonomiye katkı sağlayacaktır. Ama ne var ki, bu konuyla ilgili hiçbir devlet yatırımı gündeme bile gelmiyor. Bunun haricinde Çorlu-Çerkezköy-Kapaklı hattında büyük bir sanayi ağının ve işçi kenti oluşmasının raylı sistem konusunda merkezi hükümetin yerel yönetimin taleplerini karşılaması gerektiği de en somut gerçek olarak ortada duruyor.

Susuzluk Kapıda, Hükümet Seyrediyor

Tekirdağ’ın su kaynakları her geçen yıl daha da azalıyor. 2021 yılında %43 doluluk oranına sahip olan Naip Barajı, 2023’te %8 seviyesine düşüyor. Türkmenli Barajı’nda da durum farklı değil. Buna rağmen, Tekirdağ’a yeni baraj yapılmıyor, su kaynaklarının korunması için etkili bir adım atılmıyor. Tekirdağlılar, içme suyu sorununun giderek büyüdüğünü görüyor ama hükümet bu konuda sessiz kalıyor.

Yerüstü sularının baraj yoksunluğu nedeniyle azlığı, içme suyu şebekesine iletilen suyun yeraltı sularından elde edilmesi zorunluluğunu da beraberinde getiriyorum. Bundan 7-8 yıl önce 40 metrelerden çıkarılan yeraltı suyu, artık 400 metrelerden çıkarıldığı için daha çok elektrik harcanıyor. Bu da suyun vatandaşa ulaşım maliyetini daha da yukarılara çekiyor. Dolayısıyla suyun halka olan maliyetinin düşürülebilmesi ve sürdürülebilir su kaynaklarının korunması adına kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor.

Sanayinin Geliri Tekirdağ’a Dönmüyor

Tekirdağ’ın ekonomisi güçlü ama bu güç halka refah getirmiyor. Büyük fabrikalar, dev sanayi tesisleri milyarlarca liralık üretim yapıyor ama Tekirdağ halkı, yolları bozuk, altyapısı eksik, su kaynakları azalan bir şehirde yaşamaya devam ediyor. Hükümet, Tekirdağ’ın sanayisinden vergi alıyor ama bu vergiyi Tekirdağ’a yatırım olarak geri döndürmüyor.

Devletin, Tekirdağ’a yatırım yapması şart. Yolların onarılması, demir yolu projelerinin başlatılması, su kaynaklarının korunması ve yeni baraj projelerinin geliştirilmesi gerekiyor. Tekirdağ, ürettiklerinin karşılığını almak istiyor. Yatırımların artması, Tekirdağ halkının refah seviyesini yükseltecektir. Tekirdağ, üretmeye devam ediyor ama aldığı destek bu üretime yakışmıyor. Yetkililerinse bu sese acilen kulak vermesi gerekiyor.

Hükümetin Yatırım Politikaları ve Tekirdağ’ın Mağduriyeti

Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri döneminde, Tekirdağ’ın ekonomik potansiyeline rağmen, gerekli altyapı ve üstyapı yatırımlarının yapılmadığı açıkça görülüyor. Özellikle ulaşım ve su kaynakları konusunda yaşanan bu eksiklikler, ilin gelişimini her geçen gün daha da olumsuz yönde etkiliyor.

Tekirdağ halkı, ürettikleri katma değerin karşılığını alamamaktan şikayetçi. Sanayi ve tarım alanındaki üretimlerine rağmen, altyapı eksiklikleri ve yetersiz kamu hizmetleri nedeniyle, yaşam kalitesi de istenilen seviyede değil.

Tekirdağ’ın potansiyelini tam anlamıyla kullanabilmesi için, merkezi hükümetin gerekli yatırımları yapması ve ilin sorunlarına kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Aksi halde, bu ekonomik büyüklük, halkın refahına yansımayacak ve bölgedeki memnuniyetsizlik artacaktır.