Trakya büyük göçe hazır mı?
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, bilim insanlarının olası Marmara depremiyle ilgili tespitleri, İstanbul’dan Trakya’ya büyük bir göç dalgası yarattı. 4. kuşak deprem bölgesinde yer alan Kırklareli’nin ise riskten uzak konumu, İstanbul’da yaşanması öngörülen depremden endişe duyanları, hayatlarını değiştirmeye yöneltti
Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, sadece deprem öncesine değil, deprem sonrasına yönelik tedbirlerin de alınması gerektiğini belirterek, Kırklareli’nin önünde duran bu durum için devlet nezdinde bir politika üretilmesinin altını çiziyor.
Kesimoğlu; “Hepimiz çok büyük acılar yaşadık. Halen de yaralarımızı sarmak için çabalıyoruz. İstanbul’da yaşanması muhtemel deprem gerçeği yeniden vuku buldu. Bunu erteleyemeyiz, öteleyemeyiz, görmezden gelemeyiz. Kırklareli, yaşanacak bir deprem sonrasında Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında 1. grupta Edirne-Tekirdağ ve İstanbul-Kocaeli-Yalova’ya destek olacak. 2. grupta ise Çanakkale-Balıkesir-Bursa var. Yani bizim şehrimiz çözüm merkezi olarak belirlenmiş. Ancak endişeler artınca Kırklareli’ye hızlı bir insan akışı başladı. Vatandaşlarımız evini, işini buraya taşımak için uğraşıyor. Orta vadede buraya yerleşmeyi düşünenler ise şimdiden arsa, tarla ve konut satın alıyor. Talep büyüyünce fiyatlar da arttı. Sektör uzmanları bunu her fırsatta dile getiriyor. Belediye olarak biz de, süreci yakından takip ediyoruz” dedi.
83 bin nüfuslu Kırklareli merkezinin, kontrolsüz bir göçü desteksiz kaldıramayacağını belirten Başkan Kesimoğlu, “Kırklareli’nin stratejik önemi daha da arttı. Ancak bu önemin sadece vatandaş açısından değil, merkezi yönetim nezdinde de farkına varılması gerekli. Belediye Başkanlığımızın gücü, imkanları, kapasitesi ve potansiyeli belli. Nüfus artışı, OSB’nin genişleyecek olması, belki yeni fabrikalar, yeni üretim alanları, şehrin hem mücavir alanını hem de bunun dışındaki tarımsal bölgeleri de etkileyecek. Bu açıdan, yaşanacak göçü tüm kurum ve kuruluşlar ile karşılamamız gerek. Bunun yolu da bölgeye ve şehre özel politikalar üretmekten geçiyor. Hormonlu büyüme en son isteyeceğimiz şey. Kırklareli insanının gönlü ve kapısı herkese açıktır. Ancak altyapı ve üst yapı yeterliliği, bizim belediye olarak tek başına çözebileceğimiz bir konu değil” diyerek birçok kritik maddeyi vurgulu bir şekilde ifade ediyor.
Bu ifadelerinin deprem öncesi bir senaryoyu kapsadığını aktaran Kesimoğlu, “Diliyor ve umuyoruz ki Marmara depremini hiç yaşamayız. Ancak olur da bu afete maruz kalırsak, Kırklareli’nin deprem sonrası durumu daha da hassas hale gelecek. Devlet politikaları acilen hayata geçirilmeli ve hem deprem öncesi, hem de deprem sonrası kalıcı çalışmalara imza atılmalı” diyerek, merkezi yönetime çağrıda bulunuyor.