SOL Parti Edirne: “Piyasacılık, rantçılık öldürdü”
SOL Parti Edirne İl Başkanı Nazım Türkoğlu, depremle ilgili yazılı bir basın açıklaması yaparak hükümete yüklendi. Başkan Türkoğlu, “17 gündür halkın çadır sorununu dahi çözemeyen iktidar rant için kolları sıvadı. Erdoğan, kentsel dönüşüme itiraz edenleri hedef göstererek sınırsız bir yağmanın önünü açmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN SINIRSIZ BİR YAĞMANIN ÖNÜNÜ AÇIYOR”
SOL Parti Edirne İl Başkanı Nazım Türkoğlu, depremle ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı. Türkoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“ Erdoğan, kentsel dönüşüme itiraz edenleri hedef göstererek sınırsız bir yağmanın önünü açıyor. Felaketi yaratan kentsel dönüşüm atı altında kamu kaynaklarını ve kentsel mülkiyetin kullanım hakkını sermayeye devreden büyük rant ağının kendisidir. Bugün de el çabukluğuyla benzer bir ekonomik-sosyal ve kültürel yağmanın taşlarını döşemeye çalışılıyor. Halkın barınma sorununu çözecek ÇADIR dahi gönderemeyen Kızılay’dan AFAD’a tüm afet kurumlarını çökertmiş olan iktidar sıfırlanmıştır! Kenti yeniden kurma meşruiyeti de gücü de bu felaketler iktidara ait değildir. Seçimler derhal yapılarak çöken Saray rejiminin sonu tescil edilmelidir.
UYARIYORUZ!
Toplumsal bir felakete dönüşen depremin sonuçlarını yeni rantlar yaratmak için kullanmayı denemeyin! 22 Şubat’ta ihale şovu yapmak yerine halkın acil barınma sorunlarını çözün. Bina temelleri atarak şehirler kurulamaz.
“İMAR AFLARI YASAKLANMALIDIR”
Şehirlerin yeniden inşa politikaları ve uygulamalar bütüncül ve kamusal bir anlayışla, üniversiteler, meslek kuruluşları ve ilgili toplum kesimlerinin katılımı ile yeniden oluşturulmalıdır. Bilimsel ve teknik esaslara uygun olarak etütler tamamlanmalıdır. Bilimsel etütlere uygun olarak imar planları yeniden yapılmalıdır. Yapı üretim süreci yeni imar planlarına göre başlatılmalıdır. Bütüncül etütler yapılmadan, mevcut yapı stok durumu ortaya çıkarılmadan yerleşim yerleri taşınmamalıdır. Özelleştirilen yapı denetim sistemi ve kar elde etmek üzere temellendirilen yapı üretim süreci kamusal bir anlayışla yeniden yapılandırılmalıdır. Halkı doğanın yıkımından ve paranın yarattığı eşitsizlikten korumak devletin birincil görevidir. Güvenli ve insanca barınmak her yurttaş için hak olarak görülmeli ve devlet bunun gerekleri doğrultusunda sosyal konutlar oluşturmalıdır. Yeni afetlere ve facialara seyirci kalmak dışında sonuç üretmeyen, toplumu enkaz altında bırakan afet politikaları değiştirilmelidir. İmar afları yasaklanmalıdır.”