AKP’nin gör dediği!

Adalet ve Kalkınma Partisi geçtiğimiz hafta sonu 26 il belediye başkan adayını açıkladı. Haberi duyuran Anadolu Ajansı’nın spotu aynen şu şekilde: “Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı’nda ilan edilen adaylardan 15’i mevcut belediye başkanlığı görevini sürdürürken, Çanakkale ve Edirne’den kadın belediye başkan adayları gösterildi.”

*

Haberin spotunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un adından bile bahsedilmezken Trakya’dan gösterilen iki kadın adayın öne çıkarılmış olması tesadüf olmasa gerek. Trakya’daki bir diğer il olan Kırklareli ise Cumhur İttifakı tarafından zaten MHP’ye bırakılıyor. AKP tarafından Mustafa Şentop’un aday gösterileceği basına sızsa da Tekirdağ adayının açıklanması ise önümüzdeki haftaya sarkıtıldı.

Kısacası, İstanbul’da kadın adaylarının yüzünü karartarak seçime giren Yeniden Refah’la ittifak için bütün şartları zorlayan AKP, Trakya’da iki seküler kadını aday olarak göstermeyi tercih ediyor. Bu haberi belediye başkan adayları tanıtım toplantısının en önemli gündem maddesi olarak gösteren AKP neyi hedefliyor olabilir? Yeterince açık değil mi?

Siyasette kadının rolü

Candan Yüceer’in siyaset sahnesindeki yükselişini belediye başkan adaylığından çok daha önce masaya yatırıp çeşitli analiz yazılarına konu eden Trakya Politik, bu durumun sadece CHP’yi değil bölge siyasetini de derinden etkileyeceğini birçok makalede ayrıntılarıyla ele almıştı. Geldiğimiz noktada Yüceer’in adaylığıyla yapmış olduğumuz tespitlerin doğruluğunu görmüş bulunuyoruz. Ortadoğu’ya ve Ortaçağ dünyasına günden güne daha çok yaklaştırılan ülkemizde, AKP’nin (pragmatist bile olsa, takıyye bile yapsa) batıda kazanmak için formülün ne olduğunu idrak ettiğini hepimiz kendi gözlerimizle görüyoruz.

*

Rakamlar asla yalan söylemez. Tekirdağ öznelinde 2018, 2019 ve 2023 seçimlerini ilçeler bazında inceleyen Trakya Politik’in tespit ettiği bir gerçek daha var. Tüm ilçelerde bütün siyasi partilerin oy oranları bu üç seçimde en fazla (+/-) 1 ila 3 puan değerinde oynama gösterirken, AKP’li Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’in sahnede “kadın” sanatçı Melek Mosso’nun elini öpmesi gerekçe gösterilerek görevden alınması sonucu çok çarpıcı bir istatistik oluşmuş. AKP’nin oyları Süleymanpaşa’da 2019 seçimlerine nazaran yüzde 18, 2018 genel seçimine nazaran ise yüzde 7.5 düşüş gösteriyor.

CHP’de bir devir kapanıyor

Bütün bunlar olurken CHP için sadece Trakya ölçeğinde değil, Türkiye siyasetinde de çok büyük bir şans olan Candan Yüceer’in adaylığını istemeyen ve “küçük olsun, benim olsun” mantığıyla hareket eden bazı köhnemiş ve kastlaşmış yapılar kara propagandaya başvurdu. CHP üyelerine Ankara doğumlu Yüceer’in aslen Malatyalı olduğu “felaketi” yedirilmeye çalışıldı. AKP’nin son genel seçimde başvurduğu ve CHP’yi terör örgütü PKK ile yan yana göstermek için çabalayan kara propaganda örneğinin çıtasını artıran bu güruh, iddiasını “Yüceer’in aslında kadın olmadığı” tezine kadar çıkarabildi. Ne kadar acınası haller… Ancak, CHP bu zırvaları aşacak kadar köklü ve güçlü bir siyasi yapıdır. Zira sayıları çok az olsa dahi, CHP içinde “Allah’ın Malatyalısı” gibi faşizmden bile aşağı bir söylemi dillendirmeye cüret eden cahil cesaretindekiler bu suçun cezasını da er veya geç siyaseten ödeyeceklerdir. Trakya faşizmin tutunabileceği bir coğrafya, CHP ise faşizmin en alt segmenti olan mikro milliyetçilik yapılacak bir siyasal oluşum değildir. Zaten bütün bu fırtına durulduğunda bu kişilerin nerede olduğunu, ne işle meşgul olduklarını hep beraber izleyerek göreceğiz.

*

Hatta bu iddia sahipleri, AKP’nin Siyasal İslamcı çelik çekirdeği tarafından halen aforoz edilen devrik Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’in Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterileceği gibi gerçekle şu an için hiçbir bağı olamayacak (kaldı ki olsa ne yazar) asparagaslar yoluyla Yüceer’in adaylığını kendilerince engellemeye de çalıştılar. Bu kadar köylü kurnazlığı ancak siyaseti bu kadar dar kalıplarda ele alan taşra kafasıyla olabilirdi. Eski CHP yönetiminin Tekirdağ’ı hangi kafalara emanet ettiğini bugün gelinen noktada çok daha iyi görüyoruz.

CHP Trakya’da AKP’ye yön veriyor

Sonuç ortada. Trakya’nın üzerinde bir güneş gibi yükselen Candan Yüceer’in gülen yüzü bugün Tekirdağ’ın bulvarlarından tutun, en ücra sokağın direğindeki afişe kadar parlamaya devam ediyor. İşte bu yüzden Çanakkale ve Edirne’de AKP’de yıllarca emek vermiş seküler kadın siyasetçilerin önü açılmak zorunda kalıyor. AKP bu kadın çıkışı karşısında başka bir çare bulamıyor. Daha da önemlisi TBMM Başkanlığı yapmış olan Mustafa Şentop’u bile Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak göstermek konusunda tereddüt yaşıyor çeyrek asırlık iktidar partisi…

*

Candan Yüceer’e gelince… Bir insan hiç mi yorulmak bilmez? Yüceer bugün Tekirdağ’ın dört ilçesinin altından girip üstünden çıkacak. Çarşı, pazar, ev, dükkân her yeri gezecek. Hallaç pamuğu gibi sokakları yara yara tozu dumana katan Candan Yüceer’i Adalet ve Kalkınma Partisi kendi partisi CHP’den çok daha yakın takibe almış olmalı ki adaylarını ona bakarak seçiyor. AKP’nin Edirne Belediye Başkan Adayı Belgin İba ve Çanakkale Belediye Başkan Adayı Jülide İskenderoğlu yaşça ve siyasi geçmiş olarak Yüceer’in akranı ve tırmanış hikayesi olarak benzeri…

AKP bile daha net görüyor

AKP’nin “gör” dediği bu somut gerçek ortada dururken, CHP’nin içindeki kastlaşmış ve içine kapanmış eski zihniyet yapısı örgütten falan bahsediyor? Örgüt derken, Kurultay ve seçimler öncesi yaka paça görevden alınan örgütleri ve örgüt emekçilerini nereye koyacağız? Çelenk töreni protokolünde basına eliyle “iki buçuk” işareti yapan tepeden atanmış il başkanına örgütün neresinde yer bulacağız?

*

Lafı eğip bükmeye gerek yok. Çok kısa bir süre sonra taşlar tam anlamıyla yerine oturacak ve çeyrek asırlık AKP iktidarının bile Trakya’da kopya çekmek zorunda kaldığı Cumhuriyet Halk Partisi, Tekirdağ’da büyük bir atılım gerçekleştirecektir.

*

Küçük kasaba kurnazı politikacılara tavsiyemiz taşradan kafalarını kaldırmaları ve siyaset sahnesine biraz yukarından bakmayı denemeleridir. Biz öyle yapmaya çalışıyoruz. Bir kez daha ve iddiayla söylemek gerekirse: “Gelecek burada!”