Gündoğdu: “Toprakla, suyla, havayla barışın”
Yeni yüzyılda dünyanın en önemli sorunu küresel ısınmadır. Küresel ısınma ile birlikte gelişmiş ülkelerin hatalı büyüme politikaları sonucu meydana gelen ve tüm canlı yaşamını ilgilendiren bu sorun çözülmezse insanlığın geleceği tehdit altındadır. Küresel ısınma ve çölleşmeyle birlikte canlı yaşamı ciddi risk altındadır.
Bilim insanları; sürdürülebilir olmaktan çıkan plansız büyümenin dünyanın kaynaklarının hor kullanılmasına neden olduğunu ve bu gelişmenin büyük tehlike oluşturduğunu belirtmektedir.
AKP’nin 22 yıldır uyguladığı çevreye, yaşama uzak, ranta yakın politikaları sonucu ülkemiz de ciddi bir kuraklıkla karşı karşıyadır. İktidarlar, kuraklığı körükleyen bir yönetim biçimini sergiledikçe, küresel ısınmayla birlikte kuraklık adına onarılamayan felaketler oluşuyor. Ülkemiz, yanlış politikalar yüzünden büyüklü küçüklü bir çok göl ve su havzasını kaybetmiştir.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nin Bilim Danışmanlarının hazırladığı rapora göre; son 60 yılda, Marmara Denizi’nin yüz ölçümünden daha büyük, neredeyse üç Van Gölü büyüklüğünde 70’e yakın doğal göllerimiz kurumuştur.
Artık insanlar ve uluslar, çevre ile uyumlu bir şekilde kalkınmanın ve gelişmenin zorunluluk olduğunu yaşayarak görmüştür.
Kırklareli bölgemizde kırma eleme tesisleri, çimento fabrikaları, mermer, taş, çakıl ocaklarının yanı sıra her gün yeni bir proje duyurusuyla karşılaşıyoruz. Avrupa’nın en önemli doğa alanından birisi olan Istırancalar’da canlı yaşamını yok edecek projeler hayata geçiriliyor.
Kıyılarımız, eşsiz doğa harikası koylarımız balık çiftliklerine; oksijen üretim merkezlerimiz, ormanlarımız, akarsularımız maden şirketlerine; gökyüzü, rüzgâr RES’lerine bilinçsiz bir şekilde devrediliyor.
Gelecek nesillerin yaşam hakkını savunmak bizlerin sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun gereği, yaşam alanlarımızı, doğal kaynaklarımızı her ne pahasına olursa olsun koruyup, kollama ve gelecek nesillere yaşanılabilir bir çevre bırakma kararlığımız azimle devam edecektir.
Bu duygularla;
Yaşam alanlarımızda barış içerisinde yaşanan, tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyulan sürdürülebilir bir kalkınmanın yaşama geçirildiği daha güzel bir Kırklareli, daha güzel bir Türkiye dileğiyle 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü yürekten kutluyorum. Saygılarımla.