Merkez’in ‘GAYE’si enflasyonu azdırmak!

Merkez Bankası’nın en önemli görevlerinden biri enflasyonu kontrol altına almak, yüksek enflasyonu ‘azaltmak’tır, enflasyonu ‘azdırmak’ değildir.
Ancak, Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan, daha makam koltuğunu ısıtmadan yaptığı ilk açıklamada, enflasyonu azaltmak yerine azdıracak bir “tahmin” ortaya koydu.
Merkez Bankası Başkanı bir ifadeyi “tahmin” olarak dile getiriyorsa, esnaf ve tüccar onu “hedef” olarak algılar. Bir Merkez Bankası başkanı, “Enflasyon tahminimiz yüzde 58” diye açıklama yaparsa, esnaf ve tüccar bunu, “Demek ki en az yüzde 58 zam yapmam lazım” diye anlar. Yani Merkez’in enflasyon tahmini, esnaf ve tüccarın zam hedefi haline geldi.

ADETA YÜZDE 58 ZAM İÇİN ONAY VERDİ

Merkez’in yeni başkanı, Merkez Bankası tarihinde belki de ilk defa enflasyon tahminini 35.7 puan birden yükseltti. Başkan Gaye Erkan yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22.3’ten yüzde 58’e çıkardı. Yıl sonuna kadar geçecek 5 ayda enflasyonun 35.7 puan daha artacağını müjdeledi! Bir anlamda piyasaya, “yıl sonuna kadar yüzde 35.7 oranında zam yapabilirsiniz” dedi. Sizce piyasa kurtları yüzde 35 zammı yıl sonuna kadar peyderpey yayar mı, yoksa şak diye bir kerede yapıştırır mı? Hatta, “nasıl olsa başkan enflasyonda yüzde 58 hedef gösterdi” diye etiketlere en az yüzde 60 zammı koyar mı?

YALVARIRIM TAHMİN AÇIKLAMAYIN

Pedagogların ana-babalara bir öğüdü vardır. Derler ki, “Çocuklara nasihat ederken, zararlı ve hatalı davranışları açık açık söylemeyin, o zararlı davranışları çocukların aklına sokmayın. Çocuklara ‘kibritle oynamayın’ derseniz, çocuğun aklına bunu sokmuş olursunuz ve bir gün kibritle oynamak ister.”
Şimdi Merkez Bankası Başkanı da çıkıp, “gerçekçi olmalıyım” kaygısıyla enflasyon tahminini yüzde 58 olarak gösterirse, esnaf ve tüccar da haliyle, “Haa, demek ki böyle bir şey var” deyip, hedefe çabuk ulaşmamızı sağlar!
ABD’de Princeton, Harvard, Stanford gibi dünyanın en büyük üniversitelerinde okumuş olan sayın başkan bunu bilmez mi? Bilmiyorsa, diplomalar boşa gitmiş demektir.
Biliyor da söylüyorsa fiyatların artmasını ‘istiyor’ demektir. “Öngörüyor” mu demem lazımdı acaba?