Kokuşmuş KDV düzeni

Fiş almazsam kaça olur? Bu lafı unutmuştunuz değil mi? Son KDV zamlarıyla AKP hükümeti bunu da tarihin çöplüğünden çıkardı.

Sabun, şampuan, deterjan, dezenfektan, ıslak mendil, tuvalet kağıdı, kağıt havlu ve peçete gibi ürünlerin KDV’si yüzde 8’den yüzde 20’ye çıkarıldı.
Lafı dolandırmadan, baştan söyleyeyim: bu gidişle millet kokuşacak.
Dikkat edin, temizlik ürünlerinin hammaddesine, maliyetine, toptan ya da perakende fiyatına zam gelmedi. Bu malların satışı üzerinden devletin aldığı KDV’ye zam geldi.

Ama…

Aması şu: devletin KDV’yi yüzde 8’den yüzde 20’ye çıkarırken yapmış olduğu 12 puanlık artışı, hiçbir satıcı uygulamayacak! Bakkallar ve marketler, KDV’deki bu artışı fiyatlara en az yüzde 20 zam olarak yapıştıracak!

Özal’ın mirası

Fabrikalar, toptancılar, bakkallar, marketler kısacası hiçbir tüccar ve hiçbir esnaf vergi vermediği için 80’li yılların başbakanı Turgut Özal, katma değer vergisini (KDV) icat etmişti. Herkes aldığı malın KDV’si neyse alışveriş esnasında satıcıya ödüyor, satıcılardan aldığı fişleri de toplayıp bir zarfa koyarak muhasebeye teslim ediyor, sonra da vergi iadesi adı altında bir miktar parasını geri alıyordu. Böylece her Türk vatandaşı vergi müfettişi oldu, bu sayede her tüccar ve esnaftan da kestikleri fiş üzerinden vergi alınabildi.

Seferberlik gibi

Çoluk çocuğun da seferber edildiği fiş toplama, tarihlere göre sıralama ve bu iş için hazırlanmış özel baskılı zarfların üstündeki küçücük yerlere tarih, alışveriş yapılan yer ve alışveriş tutarının yazılması etkinliği, anılarda unutulmayacak bir travma bıraktı. Kemal Sunal, Katma Değer Şaban diye film bile çevirdi.

Asgari geçim indirimi

Zamanla, teknoloji imdada yetişti ve milleti esnafla fiş kavgası yapmak, eksik fiş tutarı için komşudan fiş dilenmek derdinden kurtardı.
Asgari geçim indirimi denilen bu sisteme göre, çalışanlara bordrodaki maaşları oranında minik minik ek ödemeler verildi bir süre. Çok geçmeden bu da kaldırıldı. Ama KDV kaldırılmadı. Sülük gibi yapıştı kaldı işçinin, memurun cüzdanına.
Adında adalet olan bir partinin hükümet ettiği Türkiye’de adil bir karar verilip KDV tümden kaldırılmalıydı.
Çünkü KDV’nin amacı neydi? Esnaf ve tüccar kazandığı para üzerinden vergi vermediği için bu kişilerden, KDV yoluyla vergi almak… Bundan 40 yıl önce yazar kasa ve pos cihazları bu kadar yaygın olmadığı için vatandaş vergi memuru gibi çalıştırılmıştı.
Şimdi bütün pos cihazları, bütün yazar kasalar Maliye’nin bilgisayarına on-line olarak bağlı.
O iş yerine giren-çıkan, satılan-stokta olan her mal bu kadar belliyken bu neyin KDV’si? Maliye’nin bilgisayarı pos cihazında yapılan her işlemi anında kaydediyor.
Eyyy hükümet, eyyy Maliye… Artık vergi toplamak için vatandaşın müfettişliğine gerek yok. Önündeki bilgisayarda her şey mevcut. Bir tuşa basarak, kim ne sattı, ne kadar para kazandı görebilirsin, ona göre de vergilendirirsin.

Fiş pazarlığı başlıyor

Eyyy Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Hükümeti, eyyy Maliye Bakanlığı… Bunu yapmazsanız ne olacağını hatırlatayım size:
1- Alışverişte fiş pazarlığı yeniden başlar. “Fiş almazsam kaça olur” pazarlığı bütün piyasayı sarar.
2- Ticaret kayıtdışına kayar. Kayıtdışı piyasada pos cihazı devre dışı olduğu için, doğrudan toplanan vergileri de, KDV’yi de rüyanızda görürsünüz.