BIRAKIN ARTIK ŞU TRAKYA DÜŞMANLIĞINI

Manisa’da günlerce süren plastik yangınlarının dumanı hala tüterken, plastikçiler şimdi de gözünü Trakya’nın bereketli topraklarına dikti. Manisa’nın bereketli topraklarını zehirlediler, sıra Trakya’nın verimli arazilerini zehirlemeye geldi.
Çorlu ve Çerkezköy’deki sanayiden doğan kirlilik yetmezmiş gibi şimdi de en bereketli tarım arazilerinin bulunduğu Marmaracık’a Plastik Organize Sanayi Bölgesi kuruyorlar.
En baştan söyleyeyim: Bu arazi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kararıyla “Ergene Havzası Koruma Alanı” içerisinde yer alıyor. Aynı zamanda ‘SİT alanı’ olarak da tanımlanıyor. SİT alanı, devlet tarafından kamu yararı gözetilerek koruma altına alınan ve bu yerlerde yapılaşmaya, değişime dahi izin verilmeyen, korunması gereken bölge demektir.
Bu bölge aynı zamanda Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereği “mutlak korunması gereken birinci sınıf tarım arazisi” olarak da koruma altına alınmış bir bölge. Buna rağmen, yani devletin koyduğu kurala, kaideye, kanuna, yönetmeliğe karşı çıkılarak burada Plastik Organize Sanayi Bölgesi kurulmak isteniyor. Bu ne cürettir, bu ne hukuk tanımazlıktır!

MAHKEMEYİ TAKAN YOK

Devletin nizamına karşı çıktıkları yetmezmiş gibi mahkeme kararını bile umursamıyorlar. Trakya’yı zehire boğacak Plastik Organize Sanayi Bölgesi’ne karşı yöre halkı dava açtı. Tekirdağ 1. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yani, buraya bu fabrika kurulamaz dedi. Dedi de mahkemeyi dinleyen kim? İnşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
Organize sanayi bölgesi diye söyleyince bazılarının kulağına hoş geliyor. Üretim olacak, insanlar iş sahibi olacak, ekonomiye katkı sağlayacak sanılıyor… Ama neyin karşılığında?
İşte günlerce yanan, kapkara dumanları arşa yükselen fabrikalar ortada.

İNSANLARI, HAYVANLARI, TARIM ÜRÜNLERİNİ ZEHİRLEYECEK

Diyeceksiniz ki ille yanmak zorunda mı? Önlem alırsınız yanmaz.
Evet. İlla yangın çıkması gerekmez. Plastik OSB ne demek? Plastik üreten tesis demek. Bu plastiği hangi maddeden üretecek?
1- Fabrikaların kanunen imha etmek zorunda oldukları atık maddelerden.
2- Geri toplanmış araba lastikleri ve naylon poşetlerden.
Fabrikalar bu atıklardan kurtulmak için atık toplama tesislerine ve atıkları yakan fabrikalara üste para veriyor.
Bu fabrikalar plastiği nasıl üretecek?
Tabii ki yakarak!
Cayır cayır değil tabii ki. Kontrollü şekilde eriterek. Bu maddeler eritilirken tabii ki bacalardan her türlü is, duman, partikül, zehirli madde, sağlığı tehdit eden her türlü kimyasal madde çıkacak.
Bu maddeler etraftaki köylerde, kasabalarda, kentlerde yaşayanları kanser edecek.
Havaya savrulan bu zararlı maddeler ekinlere, buğdaylara, mısıra, çeltiğe yapışacak, bu mahsüllerin kalitesini ve verimini düşürecek, bu ürünleri tüketenleri de yavaş yavaş hasta edecek.

BEREKETLİ TOPRAKLARA KIYMAYIN EFENDİLER

Bu Trakya düşmanlığı nedir arkadaş. Ekmeğini kazanmaktan başka, çoluk çocuğunu huzurlu bir yerde yetiştirmekten başta bir çabası olmayan bu insanlara nedir bu düşmanlık? Gidin fabrikalarınızı, üzerinde yosun bile bitmeyen çorak arazilere yapın. Bereketli topraklara kıymayın. Çorak arazilere yapmazsınız çünkü oralarda kirleteceğiniz bir Ergene yok tabii ki. Ergene nehri ortada, resmen zehir akıyor.
Çevreyi mahvederek ürettiğiniz o malları yakında Avrupa da almayacak. Avrupa Birliği çevreyi korumak için aldığı kararlarla çevre düşmanı fabrikalardan ve buna göz yuman ülkelerden tarım ürünü de, sanayi ürünü de almayacak artık. “Olsun biz de Afrika’ya satarız, Türkiye’nin iç pazarı zaten bize yeter” diyorsanız o defteri de Çin kapatıyor. Çin, dünyanın ta öbür ucunda ürettiği plastik malları gemiye yükleyip senin ürettiğinden daha ucuz bir bedelle getirip önüne yığıyor.

GÜZELİM AYÇİÇEKLERİ KARARACAK

İleride olacakları tahmin etmek güç değil. Ergene’ye plastik OSB kurulacak, plastik üretmek için bütün hurda lastik ve plastikler burada depolanacak. Fabrika bunları yakmaya/eritmeye başlayacak. Tarlada mahsül zehirlenecek, ekinlerin başakları is tutacak, sapsarı ayçiçekleri kararacak. Yediğiniz ekmek, yemek yaptığınız ayçiçek yağı, pilav yaptığınız pirinç plastik kokacak. Kanser veba gibi yayılacak. İnsanlar torun torba sevmeden daha 40 yaşında Hak’kın rahmetine kavuşacak!
Bir de şu var: Çin’den gelen mallar daha ucuz olduğu için üretim yapmak ticari olarak bir anlam ifade etmeyecek. Ve bir haziran günü, bir bakacaksınız burada depolanan plastikler kendiliğinden tutuşacak!