Ekonomide mucize kurtuluş yöntemi!

Üç üniversite diploması olan Cevdet Yılmaz, önündeki kağıttan okuyarak açıkladı:

Her gün her şeye zam. Enflasyon dizginlenemiyor. Ücret, maaş ve aylıklar bir haftada suyunu çekiyor. Dolar ve euro her gün artıyor. Kira zamlarına dur diyen yok. Ekonomide gidişat tepetaklak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Hükümeti, rayından çıkan ekonomiyi tekrar yoluna koyması için ekonominin koordinasyonunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a verdi.

EKONOMİDE YAPACAĞI İŞLERİ KAĞITTAN SATIR SATIR OKUDU

Yılmaz, ekonominin dümenine geçtiği ilk gün yaptığı basın toplantısında, yapacaklarını kağıttan okudu. Önce Yılmaz’ı tanıyalım:

– ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü birincilikle bitirdi.

– ABD’de, Denver Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans yaptı.

– Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde doktorasını verdi.

Veee… Ekonomiyi girdiği bataktan kurtarması için ekonominin koordinasyonundan sorumlu Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı’na atandığı ilk gün yapacaklarını kağıttan okudu. Birçok insan, böyle durumlarda, stres ya da heyecan sebebiyle söyleyeceklerini unutmamak için, konuşma öncesinde maddeler halinde önündeki kağıda birer, ikişer kelimeden oluşan bir liste hazırlar, konuşma esnasında arada sırada  ona bakar, diyeceğini der. Yani, sayın bakan gibi satır satır okumaz.

ACABA NEDEN BÖYLE YAPTI?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, ekonomide yapacaklarını satır satır okumasını, siyaset bilimciler ve konuşma profesyonelleri değerlendirecektir. Ben de aklıma gelenleri yazayım:

1 – Onaylanmış konuşma:

Buna ‘dikte edilmiş’ diyecektim ama o kadar da değildir diye düşündüm sonra… Onaylanmış konuşmadan kastım şu: Konuşmacı konuşmasını önceden hazırlar, ast ve üstlerine danışır ve onaylanmış metni kağıttan okur.

2 – Aman ağzımdan bir şey kaçırmayayım:

Ekonomi çok hassas bir durumda. Ekonominin yönetiminde yer alanların ağızlarından çıkmaması gereken ama yanlışlıkla çıkabilecek bazı ifadeler, daha kötü sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle konuşma metninin konuşmacı tarafından önceden hazırlanması, noktası, virgülüne riayet edilerek okunması bu sakıncalı durumun önlenmesini sağlar.

3 – Aslında yapılacak fazla bir şey de yok:

Verilecek net bir mesaj yoksa, konuşmacı yuvarlak ifadelerle yazılmış metni kağıttan okur. Net ifadeler içermeyen bu yazı ile gündem oyalanır. Bütün televizyonlar önce naklen, sonra her haber bülteninde bunu yayınlar. Sanki bir iş yapılıyormuş gibi olur.

GELELİM KAĞITTAN OKUNAN MUCİZE FORMÜLLERE

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasından anlıyoruz ki aslında hükümetin ekonomide top çevirmekten başka yapacak bir icraatı yok. Sayın bakanın kağıttan okuduğu ekonomi hedefleri şöyle:

– Yeni dönemde para politikasının yanı sıra maliye politikası ve yapısal reformlar ile Türkiye; finansal istikrarını pekiştirecek, insan odaklı kalkınmasını sürdürecektir.

– Serbest piyasa kuralları içinde ekonomimizin rekabet gücünü ve verimliliğini artırmaya dönük adımlara kararlılıkla devam edeceğiz.

– İstikrar ve güven içinde büyümek, istihdamı artırmak, büyümenin nimetlerini adaletle paylaşmak, her zaman olduğu gibi temel amaçtır.

– Bu amaçlara dönük olarak yatırım, istihdam, üretim ve ihracat hedeflerimizi gerçekleştirirken cari açığı sürdürülebilir büyümenin önünde bir engel olmaktan çıkarmaya kararlıyız.

– Bu doğrultuda teknolojik atılımlarımızı devam ettirecek, katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerle ihracat ve turizm gelirlerimizi artıracağız.

– Yaşadığımız depremlerin yaralarını sararken diğer yandan temel sorun olarak gördüğümüz enflasyonla mücadele konusunda etkin ve kararlı adımlar atacağız.

– Bütçe sürecinde önceliklerimizi detaylı şekilde ortaya koyacak, Türkiye Yüzyılı vizyonu ile ekonomik yapımızı daha da güçlendireceğiz.

– Mali disiplin ve kamuda tasarruf anlayışı içinde hareket edecek, mali alanımızı sosyal harcamalar ve nitelikli yatırımlar için kullanacağız.

DERT BENDE, DERMAN SENDE!

Bakanın söyledikleri işte böyle… Farklı farklı bakanların, başbakanların,  cumhurbaşkanlarının ağzından 50 bin kere duyduğumuz, okuduğumuz, dinlediğimiz laflar…

Bu yazıyı sabırla buraya kadar okuyan şanslı okurum, sana sesleniyorum: İster AK Parti’li ol, ister CHP’li… İstersen de MHP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek Partisi, SAADET, Yeniden Refah Partisi, Yeşil Sol Parti, HÜDA PAR, TİP, DP, EMEP, HDP, DSP, TÖP’lü ol… Lütfen bana söyler misin, bakanın madde madde saydığı cümleler, hedefler içinde senin derdine derman bir tek kelime var mı?

Yazının başlığı için de kusura bakma, umut vermiş gibi olduysam, affet.