Dolar 32,5225
Euro 34,8925
Altın 2.437,74
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Hafif Yağmurlu
Tekirdağ
17°C
Hafif Yağmurlu

Erşan Kuneri: “Hesaplaşma vakti!”

25 Mayıs 2022 14:37 | Son Güncellenme: 25 Mayıs 2022 14:40
1.155

Bir önceki yazıda, Erşan Kuneri’nin sadece ilk bölümünü izleyerek bir yazı kaleme almıştım. Çünkü mesele Trakya olunca, Trakya Politik gibi bir haber sitesinde sıcağı sıcağına yazmak elzemdi. Şive hakkında ufak bir uyarı yapmanın haricinde dizinin giriş bölümü için olumlu bir değerlendirme yazısı yayınlamış, güzel laflar etmiştim. Az etmişim. Sezonun tamamının seyri üzerine kaleme alınan bu yazıda anlatılacak olan sadece Erşan Kuneri değil, hepimizin hikâyesi olacak. Kemerleri bağlayın.

*

Öncelikle ifade etmek isterim ki, yemin ederim önceki önceki yazıda sadece ilk bölümü izlemiştim. “O arabesk kültürü, o porno sektörü aynen böyle enjekte edilmedi mi bu topluma?” diye bir hesaplaşma sorusu sorarken, pornoyla başlayan birinci sezonun, finalde arabesk ile okkalı bir tokat çakacağını nerden bilebilirdim… “Sıfır spoiler” vaadiyle başladığım yazıda, adeta koku alarak spoiler yaratmışım. Affola.

*

Bu yapım daha ilk bölümde kendi öyküsünü izleyiciye o denli benimsetiyor ki, Erşan’ın meramına ister istemez ortak olma ihtiyacı hissediyorsunuz. Bir önceki yazının en büyük iddiası Erşan Kuneri’nin tepeden tırnağa politik bir film olduğuydu. Cem Yılmaz hayatla, politikayla, sanatla ve bu üçünün bireye çarpık bir biçimde dokunuşuyla alay ederken aslında ukalalık yapmıyor. Hepimizin geleceği için çok önemli olan hususların acınacak hallerine “yapmayın be oğlum” diyerek acı acı gülüyor. Ne yapsaydı?

*

Geçmişle bu kadar tatlı hesaplaşmak, kuşkusuz tatlı bir gelecek içindir diye düşünüyorum. Cem Yılmaz, kurduğu “film içinde film”de, geçmiş film tekniklerinin hayatımıza nasıl dokunduğunu, geçmişin bugünü nasıl şekillendirdiğini geleceğe deyim yerindeyse sufle verircesine fısıldıyor. Cem Yılmaz’ın keskin zekâsından önümüzdeki sezonlarda geleceğe atıflar beklediğimi itiraf etmeliyim. Önümüzdeki sezonda Matrix’ten Elon Musk’a kadar tüm gelecek tahayyülünü ofsayta düşürecek bir icat çıkarırsa hiç kimse şaşırmasın. Bazıları bunu atmasyon bir komiklik olarak görecek yine… Yaşlılığında, sallanan sandalyesinde mışıldarken hayal ettiği bu teknoloji için, “Ulan biz bunu Erşan Kuneri’de yapmıştık, hayata geçirmek yine gâvura nasip olmuş” diye hayıflanacak Cem Yılmaz. Uyurken izlediğiniz filmi yaşamak ve hatta o filmde oyuncu olmak harika bir his olmaz mıydı? Erşan Kuneri’de kurulan dil ve teknik, insanoğlunun hayal gücüne dair sınırları zorlayan bir ilhamı da beraberinde getiriyor.

*

Film, hayatın tam da ortasında durarak, ordan bakıyor acınacak hallerimize. Cem Yılmaz’ın bu ülkeye dair gerçekten de ebeveyn hisleriyle yaklaştığı dertleri var. Erşan Kuneri’nin artık porno filmler dışında filmler çekmek istemesiyle, Cem Yılmaz’ın güldürü ustası olmanın birkaç tık ötesine geçme girişimleri arasında paralel bir bağlantı olduğu kanısındayım. Fakbâdi’nin hikâyesi en tuhaf olanı mıydı dersiniz? Bel fıtığından kurtulmak için bu ülkede duvarlara adım başı telefon numaraları yazıldığını ve on binlerce insanın bu numaraları aradığını hatırlatmak isterim. Allah sonlarını benzetmesin! Benzeyenlerin oranının hatırı sayılır yüzdelerde olduğunu biliyoruz zira…

*

Erşan Kuneri’nin tepeden tırnağa yerli ve milli bir yapım olduğunu söyleyebiliriz. Buram buram Türkiye kokuyor. Öyle ki ilk sezonu izleyen bir Fransız’ın, hayatında daha önce hiçbir filme bu kadar Fransız kalmış olabileceğini sanmıyorum. “Filmi anlama kılavuzu”nu anlamak için bile her şeyden önce Türkiye’nin son elli yılını beyninizin en uzak hücresinde dahi duyumsamanız gerekiyor. Senarist, Türkiye’yi nakış gibi işlemekten ve bu fiili yaparken müthiş bir gurur duyduğunu belli etmekten de geri kalmıyor. Senaryoyu yazan kişi istese salt Türkiye için değil, tüm dünya piyasasına uzanacak projeksiyonda bir iş yapardı. Bunu henüz arzulamadığı çok açık…

*

Türkiye’yi bu denli iyi irdeleyen ve izleyicinin ilgisine mazhar olan bir diğer dizi yine Netflix’te yayınlanmıştı. “Bir Başkadır”ın yayınlanmasının ardından ortaya atılan “helalleşme” çağrılarını anımsıyorsunuz değil mi? Bir Başkadır’ın politika sahnesine ilham vermiş olduğu su götürmez bir gerçek diyebilirim. İşte tam da bu noktada iddiamı yükseltiyorum. Erşan Kuneri, Bir Başkadır’dan daha politik bir dizi filmdir. Neden? Siyasetteki “helalleşme” mesajlarının ardından toplumdan bir homurtu da yükselmişti. “Kiminle helalleşiyorsun birader? Bunca yılın kahrı, zulmü ‘öpüşelim, barışalım’ naifliğiyle geçiştirilemez.” diyen -belki de kendince çok haklı- bir eleştiri bu hamlenin hemen akabinde gelmişti. Erşan Kuneri, “helalleşme” dalgasının ardından gelişmiş olan harika bir “hesaplaşma” fırsatıdır diye düşünüyorum.

*

Örneğin, Türkiye siyasetinde solun -belki de çoktan yapması gereken- kendi iç hesaplaşmasını tamlamasının tam vaktidir. Toplumun dün yücelttiklerini bugün bir çırpıda gözden düşürebilmesi gerçekliğiyle hesaplaşılması gerektiğinin resmidir önümüzde duran yapım. Yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızla da hesap verecek olduğumuzun hatırlatılmasının ne denli önemli olduğunu belki de tüm Türkiye’ye yeniden anlatmak gerekiyor. Erşan Kuneri, tam da bunu yapıyor. Ne de iyi yapıyor.

*

Bu satırlar kafamın içinde dolanırken,  geçen sene helalleşme videosu yayınlayarak gündeme oturan Kemal Kılıçdaroğlu’dan yeni bir bomba geldi: Hesaplaşma videosu. Yazı bitmek üzere ama siz yine de kemerlerinizi çıkarmayın. Türkiye’nin kısa tarihi ile yüzleşme gerçekliğinde son tura giriyoruz. Hesaplaşmada bu son tur epey hızlı olacak.

*

İlla helalleşmemiz gerekiyorsa, çektiği filmler için kadehini gururla kaldıran usta yönetmenlerden ve senaristlerden başlamamız gerekmiyor mu? Hesaplaştığın her mesele için helal olsun Erşan Kuneri!

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
15 Şubat 2024 13:57
9 Ocak 2024 11:28
4 Ocak 2024 12:03
30 Kasım 2023 12:54
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber