İki fotoğraf ve üç soru
Kıymetli okurlarım;
Bu sabah Trakya Politik’te bir haber gördüm. Tekirdağ’ın 11 ilçe belediye başkanı, Büyükşehir belediyesinin öncülüğünde deprem bölgesine gidecekmiş. Düzenli okurlarım bilir, Kadir Başkan’ı en çok eleştiren kalemlerden biriyim. Ancak böyle bir ortamda muhalefet ve iktidar ayrımı gözetmeksizin yaraları birlikte sarma gayretindeki Kadir Albayrak bu hareketiyle benden de tam puan aldı.
*
Bahsi geçen ziyaretten önce CHP Tekirdağ İl Örgütü de sadece kendilerinin bulunduğu ayrı bir otobüsle bölgeye gitme kararı almış. “Bu haliyle pek de haber değeri yok” diye düşünüp geçecektim ki CHP Parti Meclisi üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in şu paylaşımını gördüm:
“Öncelikle yolunuz açık olsun…
Hepimizin gönlünde ve ruhunda onulmaz yaralar açan büyük felaketin ardından gün elbette dayanışma günü, acıyı paylaşma günü, beraber olma günü.
Bu niyetle yola çıkan Tekirdağ örgütümüze iyi yolculuklar diliyorum.
Bu yolculuktan haberim olsaydı ben de dayanışmayı çoğaltmaktan mutluluk duyardım.
Her şeye rağmen dayanışmayla el ele vererek acılarımızı saracak, bu felaketi hep birlikte göğüsleyeceğiz.”
*
Okurlarım bilir; emin olmadan, teyit etmeden yazmam. Edindiğim kesin bilgiye göre Yüceer’i bu organizasyonla ilgili hiç kimse haberdar etmemiş. Bu siteminden sonra da ne il başkanı, ne de organizasyondan sorumlu hiç kimse de arama gereği duymamış. Bir haber kaynağımdan edindiğim bilgiye göre CHP Tekirdağ İl Yönetiminin WhatsApp grubunda da organizasyon öncesi herhangi bir bilgilendirme veya sohbet dahi olmamış. (Başka/paralel bir WhatsApp grubu varsa bilemiyorum; ama varsa orada neler konuşulduğunu da öğrenince sizlerle paylaşırım.)
*
Böyle bir il başkanlığı olabilir mi? İnsanın aklı almıyor. Çiçeği burnunda yeni il başkanı Volkan Nallar’ın akıl hocalığını yapan kişi kendisine de, partiye de, ülkeye de iyilik yapmıyor. Bir milyonu aşkın nüfusu olan Tekirdağ’dan yola çıkan CHP heyetini uğurlama fotoğrafı paylaşılmış; dön sağdan say, dön soldan say karede 40 kişi yok. Karede, partinin ana omurgasında yer alan bir milletvekili de bilinçli bir tercih olarak yok. Böyle bir fotoğraf karesi kimin, hangi zihniyetin ürünüdür?
*
Kıymetli okurlarım;
Şimdi sizlerle bir fotoğraf karesi daha paylaşmak istiyorum:
Türkiye Komünist Partisi’nin Hatay’da kurduğu dayanışma mutfağından çorba alan Finike Ülkü Ocakları yelekli bir deprem gönüllüsünün fotoğrafı bu… Ülke tarihinin en büyük depremi, Türkiye siyasetinin en uç iki kutbunu birleştirmiş.
*
Kadir Başkan şu anda gerilimi günden güne artan iktidarı ve muhalefeti; hepimizi derinden sarsan deprem komünistlerle ülkücüleri birleştirdi. Ama CHP Tekirdağ İl Başkanlığı ve akıl hocalığını yapan zat-ı muhterem kendi partisini bu şekilde ayrıştırabildi. Heyhat…
*
Lafı daha fazla uzatmayacağım. Üç sorum var.
1- Böyle bir il başkanlığının Tekirdağ’da arzu edilen başarıyı yakalaması mümkün müdür?
2- Kendi partisini Tekirdağ’da bu şekilde ayrıştıran bir anlayış, CHP’li vekillere ve belediye başkanlarına telefon açarak dayanışma çağrısı yapan AKP’li Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’e bir yıl sonra Büyükşehir’i kaptırmaktan çekinmiyor mu?
3- Bu zihniyetle hareket eden birisi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Parti Meclisi’ne aday olmaya cesaret edebilir mi; eğer edebilirse Yüceer’in çeyreği kadar oy alabilir mi?
*
Bu kafa yapısının derhal düzeltilmesi gerekiyor. Şimdi, ayakları yerden kesilmiş olan “akıl hocası”nın ensesinden tutup yeryüzüne indirme zamanıdır. Bunu yapması gereken kişi de bellidir.
*
Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki Faik Öztrak, CHP iktidara gelince Türkiye ekonomisini köylü kurnazı tüccar zihniyete emanet etmeyecek kadar deneyimli ve vicdan sahibi bir siyasetçidir. Bu bağlamda, Faik Öztrak’ın derhal gerekeni yapması gerektiğini hatırlatıyorum. Tarih, bütün bu olan biteni kendi günlüğüne yazmaya devam ediyor. Yarın hesap günü geldiğinde, yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızla da yargılanacağız.
*
Kaygılarımla…