Yüceer’in gülen yüzü…
Cumhuriyet Halk Partisi tarihinin en önemli Kurultay’ına doğru ilerliyor. Bu süreç içerisinde Değişimciler ve Genel Merkez arasında kıyasıya bir yarış var. Kuşkusuz Genel Merkez’in eli yaklaşan yerel seçim nedeniyle kuvvetli. Mevcut belediye başkanları da zaten çoğunlukla Genel Merkez’i destekliyor. Yeniden Genel Başkanlığa seçileceği öngörülen Kılıçdaroğlu sözünü net söyledi: “6 Kasım’da tartışma çıkaranı partiden ayırırım.”
*
Peki, durum gerçekten böyle mi? Değişim grubunu destekleyenlerin kazanma ihtimali yok mu? Olmaz olur mu? Girilen herhangi bir yarışta kazanmasına en ufak ihtimal dahi tanınmayan bir rakibin bile son ana kadar kazanma şansı vardır. Kaldı ki Değişimciler’in kazanma şansı da hiç az değil.
*
Bütün bunları neden konuşuyoruz? Trakya’nın tek büyükşehir belediyesi olan Tekirdağ’da CHP’den belediye başkan adayı olabilecek yalnızca üç isim var. Kadir Albayrak, Vahap Akay ve Candan Yüceer. Bu üç isim haricindeki herhangi bir alternatif büyük sürpriz olur. Neden mi? Çünkü çok büyük bir çekişmeyle girilen bu son düzlükte son sözü ne tabandaki üyeler ve örgüt; ne de en tepede yer alacak olan müstakbel genel başkan söyleyecek. Bu defa (sadece Tekirdağ için de değil) belki de en ücra köşedeki belde belediye başkan adaylığı için bile son sözü çatır çatır tartışmaların yaşanacağı Parti Meclisi söyleyecektir.
*
Kurultay ve adaylık süreçlerini bu yüzden birleştirerek ele alıyoruz. Kurultay’da sadece Genel Başkan değil, aynı zamanda Parti Meclisi de seçilmiş olacak. Genel Başkanlığı kimin kazanacağı elbette önemli. Özgür Özel’in kazanması durumunda bu süreçte adeta sağ kolu olan Candan Yüceer’in değil TBB Başkan Adayı, Genel Başkan Yardımcılığına kadar uzanması kendi kişisel tercihine kalmış demektir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde mevcut başkan Kadir Albayrak veya Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın aday gösterilmesi kuvvetle muhtemeldir diye düşünüyoruz. Acaba gerçekten öyle midir?
*
Yukarıda bahsettiğimiz Parti Meclisi dengeleri adaylık sürecinin en önemli belirleyicisi olacak. Değişim-GM yarışının adeta pat durumu ile kafa kafaya gittiği bir süreçte PM’de de bu denge görülebilir. Hatta Kılıçdaroğlu farkla kazansa bile hatır olarak listeye koyduğu birçok isim çizik yiyebilir. İki listeyi de delip PM’ye girebilecek 5-6 isim de cabası…
*
Şimdi denkleme geri dönelim. Özel seçilirse Yüceer zaten ne isterse onu olmayı hak eder. Peki ya Kılıçdaroğlu yeniden Genel Başkan olursa? Böyle bir Parti Meclisi’nde Kılıçdaroğlu’nu destekleyenlerle de çok sıkı bağları olan, partide üçüncü yol olan sol kanadın tercih edeceği, kadın olmasının avantajını sonuna dek kullanacak ve zaten tüm Değişim grubunun da tam desteğini alarak yoluna devam eden Candan Yüceer’in şansı bu defa da devam edecektir.
*
Yüceer’in siyasi ömrünün birçok politikacıyı emekli ve hatta yolcu edecek kadar uzun olduğunu görmek bu kadar zor olmamalı. Bunu en iyi kendisi görüyor olmalı. Cumhuriyet’in yüzüncü yılını bu yüzden herkesten ve belki de her kurumdan fazla kendisi kutluyor. Ve bugün Tekirdağ’ın en ücra köşesinde bile hepimize gülümseyerek bakan Yüceer’in yüzü görünüyor.
*
Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, güçlü bir kadın politikacının yüzü Trakya’nın üzerinde güneş gibi parlıyor.